Translation of "öldürebilir" in English

0.006 sec.

Examples of using "öldürebilir" in a sentence and their english translations:

...onları öldürebilir.

...he could kill them.

Güvenle öldürebilir.

but kill them safely.

Kahkaha öldürebilir.

Laughter can kill.

Sigara içmek öldürebilir.

Smoking can kill.

Birini öldürebilir misin?

Could you kill someone?

Zehir sizi öldürebilir.

Poison can kill you.

Kanser beni öldürebilir.

Cancer might kill me.

- Ne tür mantarlar seni öldürebilir?
- Hangi tür mantarlar seni öldürebilir?

What kind of mushrooms can kill you?

Fakat güneşin fazlası da öldürebilir.

But too much sun can kill.

Stres seni gerçekten öldürebilir mi?

Can stress actually kill you?

Zehirli bir kiraz bir dükü öldürebilir.

A poisoned cherry may kill a duke.

Bu makineler senin boş zamanını öldürebilir.

These machines can kill your free time.

Bu bomba bir sürü kişiyi öldürebilir.

This bomb can kill a lot of people.

Bu bomba bir sürü insanı öldürebilir.

This bomb can kill many people.

Potansiyel olarak, bu hastalık binlerce kişiyi öldürebilir.

Potentially, this disease could kill thousands.

Leyla aslında kendi çocuklarını para için öldürebilir.

Layla could actually murder her own children for money.

Eğer bu bir sütleğense onu içmek sizi öldürebilir.

If it's Euphorbia, drinking it can kill you.

Eğer bu bir sütleğense onu içmek sizi öldürebilir.

[Bear] If it's Euphorbia, drinking it can kill you.

Uzak-UVC onlara kesinlikle ulaşabilir ve onları öldürebilir

so the far-UVC light can certainly penetrate them and kill them,

Başka gezegenlere gitmezsek, tek bir meteor çarpması hepimizi öldürebilir.

If we don't travel to other planets, a single meteor strike could kill us all.

Ve bu oran ABD'de bir yılda 60 bin kişiyi öldürebilir.

And that’s a disease that can kill 60,000 people a year in the US alone.