Translation of "Güveni" in English

0.005 sec.

Examples of using "Güveni" in a sentence and their english translations:

Güveni kaybetme.

Don't lose confidence.

Tom'un güveni tereddütlü.

Tom's confidence is wavering.

Tom'un güveni var.

Tom has confidence.

Tüketici güveni azalıyor.

Consumer confidence is plummeting.

Tüketici güveni arttı.

Consumer confidence has improved.

Tüketici güveni kritiktir.

Consumer confidence is critical.

Güveni takdir ediyorum.

I appreciate the confidence.

Tüketici güveni azaldı.

Consumer confidence is down.

Kendine güveni yok.

He lacks confidence in himself.

Birbirlerine olan güveni ve diğer insanlara olan güveni

trust in each other and trust in other people

- Tom'un kendine güveni yüksektir.
- Tom'un öz güveni yüksektir.

Tom's confidence is high.

John'ın yeteneğine güveni var.

John has confidence in his ability.

Kendine az güveni var.

He has little confidence in himself.

Tom'un çok güveni var.

Tom has a lot of confidence.

Onun Tom'a güveni vardır.

She has confidence in Tom.

Herkesin ona güveni var.

Everyone trusts her.

Tom'un güveni geri döndü.

Tom's confidence is back.

Tom'un Mary'ye güveni var.

- Tom has confidence in Mary.
- Tom trusts Mary.

Sami'nin güveni paramparça oldu.

Sami's confidence was shattered.

Birbirlerine olan güveni konusunda ise

about trust in each other

Bende gösterdiğin güveni takdir ediyorum.

I appreciate the trust you've shown in me.

Tom açıkçası güveni hak ediyor.

Tom obviously deserves credit.

Onun kendisine büyük güveni var.

He has great confidence in himself.

Tom'un Mary'ye mutlak güveni var.

Tom has absolute trust in Mary.

Tom'un kendine hiç güveni yok.

Tom doesn't have any confidence in himself.

Tom'un kesinlikle yeteneğine güveni var.

Tom certainly has confidence in his ability.

Çünkü kadınlara sonsuz bir güveni vardır

Because women have endless trust

Cezayir güveni ve desteği hak ediyor.

Algeria deserves trust and support.

Onun oldukça fazla kendine güveni var.

He has a lot of confidence.

Tom kendine güveni var gibi görünmüyor.

Tom doesn't seem to have any self-confidence.

Tom'un kendine güveni yok gibi görünüyor.

Tom seems to have no self-confidence.

Tom'un Mary'ye olan güveni hiç sarsılmadı.

Tom's faith in Mary never wavered.

Güveni yeniden oluşturmanın yolunu bulmak bizim sorumluluğumuz

And it's on us to find a way to rebuild trust,

Kamuoyu yoklamaları hükümete olan güveni ölçen göstergelerdir.

Public opinion polls are barometers of confidence in the government.

Tom'un liderimiz olmak için kesinlikle güveni var.

Tom definitely has the confidence to be our leader.

- Güveni tamamen yok oldu.
- O, inancını tamamen kaybetti.

His name is mud.

Tom'un yarışı kazanmak için Mary'nin yeteneğine güveni var.

Tom has confidence in Mary's ability to win the race.

Benim bir psikolog olma ve bir insanın öz güveni

really sparked my interest to become a psychologist

- Tom kendine çok güveniyor.
- Tom'un kendine çok güveni var.

Tom has a lot of confidence in himself.

Tom'un öz güveni, patronu iş arkadaşlarının yanında kendisini haşlayınca kırıldı.

Tom's self-confidence was shattered after his boss dressed him down in front of his workmates.

- Tom biraz krediyi hak ediyor.
- Tom biraz güveni hak ediyor.

Tom deserves a bit of credit.

Japon mali otoriteleri ekonomik yönetimlerinde ulusal güveni yenilemek için önlemleri tartıyorlar.

The Japanese fiscal authorities are weighing measures to restore public confidence in their economic management.

Soult'un kendine olan güveni ve tavrı, yakında bir subay olduğu anlamına geliyordu.

Soult’s self-confidence and bearing meant he was soon made an officer.

Diğer erkeklerin ve kadınların iş birliği, güveni ve dostluğu olmadan, asla ileri gidemezsin.

You will never get far without the co-operation, confidence and comradeship of other men and women.

- Kendinize olan güveni asla kaybetmeyin. Yapmak istediğiniz her şeyi yapabilirsiniz.
- İçinizdeki inancı asla kaybetmeyin... Yapmak istediğiniz her şeyi yapabilirsiniz.

- Never lose faith in yourself. You can do everything you want to do.
- Don't ever lose the faith in yourself... You can do everything you want to do.