Translation of "Insanlara" in Polish

0.004 sec.

Examples of using "Insanlara" in a sentence and their polish translations:

İnsanlara bakmayın.

Nie gap się na ludzi.

- Ben geveze insanlara güvenmiyorum.
- Konuşkan insanlara güvenmiyorum.

Nie ufam gadułom.

Politikalar insanlara hizmet etmelidir.

Polityk powinien służyć społeczeństwu.

Bu insanlara çok minnettarız.

Jesteśmy bardzo wdzięczni tym ludziom.

Şu şanssız insanlara acıdı.

Współczuł tym nieszczęśnikom.

Kurtlar genellikle insanlara saldırmazlar.

Wilki zazwyczaj nie atakują ludzi.

Bütün bu insanlara bak.

Popatrz na tych wszystkich ludzi.

Bunu insanlara ne yaptırır?

Co skłania ludzi do tego?

İnsanlara daha saygılı davranmalısın.

Powinieneś traktować ludzi z większym szacunkiem.

Tom insanlara karşı naziktir.

Tom jest życzliwy dla ludzi.

İnsanlara karşı kibar ve sıcakkanlıydı,

Był przyjaźnie nastawiony do ludzi

Yoksul insanlara çiçek yetiştirmeyi öğretmeliyiz.

Dobrze jest uczyć biednych hodowli kwiatów.

Sonra bu evleri insanlara çevirdik.

Więc zamieniłam te domy na ludzi.

O, farklı görüşten insanlara açık.

Ona jest otwarta na ludzi o innych poglądach.

Tom insanlara yaşını söylemeyi sevmez.

Tom nie lubi mówić ludziom, ile ma lat.

Yaşlı insanlara karşı nazik olun.

Bądź grzeczny wobec starszych.

Dünyanın yetenekli insanlara ihtiyacı var.

Świat potrzebuje zdolnych ludzi.

Benimle aynı fikirde olmayan insanlara alışkınım.

Przyzwyczaiłem się do osób, które się ze mną nie zgadzają.

Ben beni sevmeyen insanlara oldukça alışkınım.

Jestem w miarę przyzwyczajony do osób, które nie darzą mnie sympatią.

Benim sıradan insanlara hiç ilgim yok.

Nie interesują mnie zwykli ludzie.

Bunu insanlara yardımcı olmak için kullanabiliriz. Tamam.

Możemy go wykorzystać, by naprawdę pomóc ludziom. Dobrze.

O, hayatını fakir insanlara yardım etmeye adadı.

Poświęcił swoje życie na pomoc biednym.

Ve insanlara beklediklerinden çok daha fazla bilgi verirseniz

i nieoczekiwana wylewność

İnsanlara sevgiyle en çok hangi görseli ilişkilendirdiklerini sorsak

Jeśli zapytamy ludzi, co ilustruje miłość,

Şu insanlara helikopterin inebilmesi için geri çekilmelerini söyleyin.

Powiedzcie ludziom, żeby rozstąpili się, by śmigłowiec mógł wylądować.

Sadece zayıf olduğumu düşünen insanlara sahip olmak istemiyorum.

Po prostu nie chcę, aby ludzie myśleli, że jestem słaby.

Yalnızca size değil çevrenizdeki insanlara da yardım eder.

Pomaga nie tylko nam, ale też tym wokół nas.

Bu büyük kedi, insanlara saldırmasıyla kötü bir ün kazanmıştır.

Ataki na ludzi psują opinię wielkim kotom.

Önünde sonunda sizi insanlara götürür. Pekâlâ, şimdi buna yakın duralım.

W końcu doprowadzi cię do ludzi. Pozostańmy blisko niej.

Eğer insanlara biraz daha saygılı davranmaya başlamazsan, insanlar senden vebalı gibi kaçınmaya başlayabilir.

Jeśli nie zaczniesz się odnosić do ludzi z odrobiną szacunku, to zaczną cię unikać jak zarazy.