Translation of "Güreş" in English

Tom güreş takımındadır.

Tom is on the wrestling team.

Babamla birlikte profesyonel güreş

I grew up watching professional wrestling

Bağımsız güreş arenasında güreşiyordum.

on the independent wrestling circuit.

Tom güreş takımında değil.

Tom isn't on the wrestling team.

Tom da güreş takımında.

- Tom is also on the wrestling team.
- Tom is on the wrestling team, too.
- Tom is on the wrestling team as well.

Onlar omuz omuza güreş tutuyorlar.

They are wrestling shoulder to shoulder.

Tom başparmak güreş yarışmasını kazandı.

Tom won the thumb-wrestling competition.

Sami bir güreş maçından geri döndü.

Sami came back from a wrestling match.

Bir güreş maçı başlatmak ister misin?" der.

Do you want to start a wrestling match?"

Güreş ringini hazırlamada yardım etmek istediğimi söyledim.

and I asked them if I could help set up the wrestling ring.

Güreş hem bana hem de babama aitti.

Wrestling belonged to me and my dad, you know?

Tom'un güreş koçu olan bir arkadaşı var.

- Tom has a friend who is a wrestling coach.
- Tom has a friend who's a wrestling coach.

Tom Mary'ye güreş takımının kaptanı olduğunu söyledi.

Tom told Mary that he was the captain of the wrestling team.

Güreş, Eski Yunan'da en popüler organize spordu.

Wrestling was the most popular organized sport in Ancient Greece.

Tom, Mary'ye kendisinin güreş takımının kaptanı olmadığını söyledi.

Tom told Mary that he wasn't the captain of the wrestling team.

- Tom, Mary ile mücadele etti.
- Tom, Mary ile güreş tuttu.

Tom wrestled with Mary.

Çay salonuna girdiğimde televizyonda güreş maçı izleyen iki genç adam buldum.

As I entered a tearoom, I found two young men watching a wrestling match on television.

Çay odasına girdiğimde televizyonda güreş maçı izleyen iki genç adam buldum.

As I entered the tearoom I found two young men watching a wrestling match on television.

Kafeye girdiğim gibi televizyonda güreş karşılaşması izleyen iki genç erkek gördüm.

As I entered the coffee shop, I found two young men watching a wrestling match on television.

Sakın domuzlarla güreş tutma. Hem kirlenirsin hem de domuz bundan hoşlanır.

Never wrestle with pigs. You both get dirty and the pig likes it.

Ben kafeteryaya girdiğimde, iki tane genç adam televizyonda bir güreş maçını izliyordu.

When I entered the coffee shop, two young men were watching a wrestling match on television.