Translation of "Gündüz" in English

0.015 sec.

Examples of using "Gündüz" in a sentence and their english translations:

Gece gündüz.

Day and night.

Gece gündüz düşünüyorum.

I am thinking day and night.

Gece gündüz yürüyebilirim.

I can walk day and night.

- Gece gündüz onu düşünüyorum.
- Gece gündüz bunu düşünüyorum.

I think about it day and night.

Köpeğine gündüz halası bakıyor.

His aunt takes care of his dog during the day.

O, gece gündüz çalışıyordu.

He was burning the candle at both ends.

Tom gece gündüz meşguldü.

Tom was busy day and night.

Tom, gece gündüz çalıştı.

Tom worked day and night.

Gündüz vakti okumayı severim.

I like reading by daylight.

Gece gündüz piyano çalışıyor.

She's practicing the piano day and night.

İşçiler gece gündüz çalıştılar.

The workers worked around the clock.

Tom gece gündüz çalıştı.

Tom worked around the clock.

O, gece gündüz çalışır.

He studies day and night.

Gece gündüz onu düşünüyorum.

I think of her day and night.

O sadece gündüz çalışır.

He only works during the day.

Ekvatorda gece ve gündüz eşittir.

At the equator, day and night are equal.

Artık gündüz vardiyası işbaşı yapabilir.

The day shift can finally take over.

Çoğu kuşlar yalnızca gündüz görebilir.

Most birds can see only by day.

Onlar gece gündüz çok çalıştılar.

They worked hard day and night.

Gece çalışıyordu ve gündüz uyuyordu.

He worked at night and slept in the daytime.

O gündüz uyur, gece çalışır.

- He sleeps by day and works by night.
- He sleeps during the day and works at night.

Babam gece gündüz çok çalıştı.

My father worked hard night and day.

Inşaat ekipleri gece gündüz çalıştı.

The construction crews worked around the clock.

Gece gündüz çok çalışmak zorundaydı.

He had to work hard day and night.

O, gece ve gündüz çalışıyor.

She is working night and day.

Gece ve gündüz kadar farklılar.

They are as different as day and night.

Tom gece silahlı gündüz külahlıydı.

Tom was leading a double life.

Tom gece gündüz hareket halinde.

Tom is on the go day and night.

Biz seni gece gündüz izledik.

We followed you night and day.

Tom beni gece gündüz izledi.

Tom followed me night and day.

Mary beni gece gündüz izledi.

Mary followed me night and day.

Tom bu ay gündüz vardiyasında.

Tom is on the day shift this month.

Zaten gündüz. Uzun gece bitti.

It's already day. The long night is over.

Fark gece ve gündüz gibidir.

The difference is like night and day.

Biz gündüz çalışırız ve gece dinleniriz.

We work by day, and rest by night.

Onlar deneye gece gündüz devam ettiler.

They continued the experiment day and night.

Eğer gece gündüz çalışırsanız, sağlığınızı kaybedersiniz.

If you work day and night, you will lose your health.

Güneş gündüz parlar; ay ise gece.

The sun shines in the daytime and the moon at night.

O, gündüz ve gece Minecraft oynar.

She plays Minecraft day in, day out.

Savaş sırasında, fabrikalar gece gündüz çalıştı.

During the war, factories ran around the clock.

Gündüz bir arkadaşım beni görmeye geldi.

A friend of mine came to see me during the day.

Tom gündüz boyunca video oyunu oynadı.

Tom played videogames all afternoon.

Bugün, gündüz ve gece uzunluğu aynı.

The lengths of day and night are the same today.

Gündüz dürüst insanlar için, gece hırsızlar için.

The day is for honest men, the night for thieves.

Bir avukat olma düşüncesiyle gece gündüz çalıştı.

He studied day and night with a view to becoming a lawyer.

Onlar, yaşlı adamın dükkanında gece gündüz çalıştılar.

In the old man's store, they worked day and night.

- Gece gündüz seni düşünüyorum.
- 24 saat aklımdasın.

I think of you 24 hours a day.

Şu an burada gece, ama Boston'da gündüz.

It's night here, but it's daytime in Boston now.

Çitalar, gündüz gözüyle avlanan... ...yalnız avcılar olarak bilinir.

Cheetahs are known as solitary, daytime hunters.

Su aygırları serinlemek için gündüz sıcağında suda durur.

Hippos keep cool in water during the heat of the day,

Gündüz uyuyan ve gece çalışan bazı insanlar vardır.

There are some people who sleep in the daytime and work at night.

"Gece gündüz çalışmaya alışkın değilim." "Yakında buna alışacaksın."

"I'm not accustomed to working day and night." "You'll soon get used to it."

O, ailesinin ihtiyaçlarını karşılamak için gece gündüz çalışır.

He works day and night to provide for his family.

Tom ve erkek kardeşi gece ile gündüz gibiler.

Tom and his brother are like chalk and cheese.

Gece gündüz şikâyet etmekten başka bir şey yapmaz.

- He does nothing but complain from morning till night.
- He complains all the time.

Benim kuralım her zaman gündüz günün işini yapmaktı.

My rule always was to do the business of the day in the day.

Onun gece silahlı gündüz külahlı yaşadığını düşünüyor musun?

Do you think he is leading a double life?

Orada gece ve gündüz yüzlerce işsiz adam uyur.

Hundreds of unemployed men sleep there day and night.

Muhtemelen bir avukat olmak için gece gündüz çalıştı.

He studied day and night in order to possibly become a lawyer.

Tom ve Mary gece ve gündüz kadar farklı.

Tom and Mary are as different as night and day.

Gece gündüz. Tatillerde. Fabrikayı işe yarar hale getirmek için

We worked day and night, through the holidays,

Vahşi düz kürklü su samurları gündüz aktif olsa da...

Although wild smooth-coated otters are active during the day,

Ailesi konfor içinde yaşayabilsin diye gündüz ve gece çalıştı.

He worked day and night so that his family could live in comfort.

Bir sürü araba bu yolda gece gündüz hız yapıyor.

A lot of cars speed by on this expressway day and night.

O kitap okumaz ama televizyona gelince onu gece gündüz izler.

He doesn't read books, but when it comes to television, he watches it day and night.

Üstün görüş ve manevra kabiliyeti... ...şahin ve doğanlara gündüz avantaj sağlıyor.

Superior vision and maneuverability give hawks and falcons the advantage in the day.

İşçilerimiz buz fırtınasının neden olduğu hasarı onarmak için gece gündüz çalışıyorlar.

Our employees are working around the clock to fix the damage caused by the ice storm.

Gündüz ders çalışmayı mı yoksa gece ders çalışmayı mı tercih ediyorsun?

Do you prefer to study during the day or at night?

Uzun, susuz ve sıcak bir mevsimin sonuna gelinmiş. Gündüz sıcaklıkları 40 dereceyi aşıyor.

It's the end of a long, hot dry season. Daytime temperatures are topping 40 Celsius.

Dünya durdukça, ekip biçmek, sıcak, soğuk, yaz, kış, gece, gündüz hep var olacaktır.

All the days of the earth, seedtime and harvest, cold and heat, summer and winter, night and day, shall not cease.

Ama deniz biyoloğu Richard Fitzpatrick öfkeli bir denizkestanesinin saldırısına uğradığında gündüz vakti işini yapıyordu.

But it was during daylight hours doing his job that marine biologist Richard Fitzpatrick fell prey to one angry urchin.

Işığa "Gündüz," karanlığa "Gece" adını verdi. Akşam oldu, sabah oldu ve ilk gün oluştu.

And he called the light Day, and the darkness Night; and there was evening and morning one day.

Yani mercan kayalıklarında yürüyen bir insan bile, gündüz vakti avcılardan saklanan bir tanesinin üstüne basabilir.

So, people walking around reefs could even still stand on one that's you know, trying to hide away from predators during the day.

İş cuma günü gündüz on birde bitirilmedi, bu yüzden onu önümüzdeki pazartesiye ertelemeye karar verdiler.

The work wasn't finished at 11:00 p.m. Friday, so they decided to carry it over to the following Monday.

"Bir pizza sipariş edelim mi?" "Saatin kaç olduğunu biliyor musun?" "Tom'un lokali gece gündüz açıktır."

"Shall we order a pizza?" "Do you know what time it is?" "Tom's Tavern is open around the clock."

Ayılar gün içinde gece uyuduklarından daha çok uyurlar, ne var ki bu yazları, yirmi dört saat boyunca gündüz olduğundan geçerli değildir.

Bears also tend to sleep more during the day than at night, although in the summer, with twenty-four hours of light, this does not apply.