Translation of "Halası" in English

0.003 sec.

Examples of using "Halası" in a sentence and their english translations:

Köpeğine gündüz halası bakıyor.

His aunt takes care of his dog during the day.

Halası ile birlikte yaşadı.

He boarded with his aunt.

Tom kızını halası Mary'ye gönderdi.

Tom sent his daughter to her aunt Mary.

Halası olduğunu düşündüğü kadın bir yabancıydı.

The woman who he thought was his aunt was a stranger.

Tom halası ve amcası tarafından getirildi.

Tom was brought up by his aunt and uncle.

- O, halası ile kalıyor.
- O, teyzesi ile kalıyor.

He is staying with his aunt.

- Onun teyzesi Londra'da yapayalnız.
- Onun halası Londra'da yapayalnız.

His aunt is all alone in London.

Tom'un halası Mary'nin ve Tom'un evliliğinin sürmeyeceğini biliyordu.

Tom's aunt knew Mary's and Tom's marriage wouldn't last.

Dan en genç halası Linda'yla sapkın bir cinsel ilişkiye başladı.

Dan began an erratic sexual relationship with his youngest aunt, Linda.

- Tom'un Mary isminde bir teyzesi var.
- Tom'un Mary isminde bir halası var.
- Tom'un Mary adında bir teyzesi var.
- Tom'un Mary adında bir halası var.

Tom has an aunt named Mary.