Translation of "Fasulye" in English

0.007 sec.

Examples of using "Fasulye" in a sentence and their english translations:

"TATLI FASULYE" isimli

This variety is made with a plant

Sana fasulye pişireceğim.

I'll boil you the beans.

Sen fasulye seversin.

You like beans.

Tom fasulye sever.

Tom likes beans.

Bahçemde fasulye ekiyorum.

- I am planting beans in my garden.
- I'm planting beans in my garden.

Adam fasulye yiyor.

The man is eating beans.

Kim fasulye sever?

Who likes beans?

Sana fasulye yapacağım.

- I'll make you beans.
- I'll make beans for you.

Bahçenizde hiç fasulye var mı?

Do you have any beans in your garden?

Tabakta biraz yeşil fasulye vardı.

There were some green beans on the plate.

Ben sizin için fasulye kaynatacağım.

I'll boil the beans for you.

Son zamanlarda çok fasulye yiyoruz.

We've been eating a lot of beans lately.

Kavanozda kaç tane fasulye var?

How many beans are in the jar?

Tom fasulye kutularını rafa koydu.

Tom put the cans of beans on the shelf.

Fasulye yüksek miktarda demir içerir.

Beans have a lot of iron.

Fıstık, baklagil veya fasulye ailesinin parçasıdır.

Peanuts are part of the legume or bean family.

Tom biraz fasulye ve tortilla yedi.

Tom ate some beans and a tortilla.

Fasulye pişirmek için favori tarzın nedir?

What's your favorite way to cook beans?

O onu osurttuğu için fasulye yemediğini söylüyor.

He says he doesn't eat beans because it makes him fart.

Tom, Mary'nin nadiren fasulye filizi yediğini söyledi.

- Tom said Mary seldom eats bean sprouts.
- Tom said that Mary seldom eats bean sprouts.

Akşam yemeği için fasulye çorbası ve külbastı yedim.

I had bean soup and cutlet for dinner.

Çok fazla fasulye yedim ve şimdi popom ötmeyi durduramıyor.

I ate too many beans and now my backside cannot stop singing.

Tom genellikle fasulye, pirinç patates ya da makarna yer.

Tom often eats beans, rice, potatoes or pasta.

- Tom kuru fasulye pilavı sever.
- Tom pilav üstü kuruya bayılır.

Tom loves beans and rice.

- Nohut ve taze fasulye gibi bazı baklagiller şişkinlik yapsalar da harika besinlerdir.
- Nohut ve taze fasulye gibi bazı baklagiller gaz yapsa da çok güzel yiyeceklerdir.

Some legumes, like chickpeas and green beans, cause flatulence but are excellent foods.

- Tom hava atıyor.
- Tom caka satıyor.
- Tom kendini fasulye gibi nimetten sayıyor.
- Tom büyüklük taslıyor.

Tom is putting on airs.

E vitamini bakımından zengin gıdalar koyu yeşil yapraklı sebzeler, fasulye, sert kabuklu yemişler ve tam taneli hububatları içermektedir.

Foods rich in vitamin E include dark-green, leafy vegetables, beans, nuts and whole-grain cereals.