Translation of "Pişireceğim" in English

Yemek pişireceğim.

I'll cook.

Sana fasulye pişireceğim.

I'll boil you the beans.

Akşam yemeği pişireceğim.

I'm going to cook dinner.

Bu gece yemek pişireceğim.

I'll cook tonight.

Sana akşam yemeği pişireceğim.

I'll cook you dinner.

Senin için yemek pişireceğim.

I'm going to cook for you.

Pastırma ve yumurta pişireceğim.

I'll cook bacon and eggs.

Sizin için yemek pişireceğim.

I'm going to cook for you.

Ne istersen sana pişireceğim.

I'll cook you whatever you want.

Bu akşam sana yemek pişireceğim.

I'll cook for you tonight.

Yarın akşam akşam yemeği pişireceğim.

I will cook dinner tomorrow evening.

Senin için bir şey pişireceğim.

- I'll cook something for you.
- I'll cook you something.

Yarın misafirler için ne pişireceğim?

What shall I cook for the guests tomorrow?

Sana güzel bir akşam yemeği pişireceğim.

I'm going to cook you a nice dinner.

Tom'un doğum günü için bir kek pişireceğim.

I'm going to bake a cake for Tom's birthday.

- Sana istediğin bir şeyi pişireceğim.
- Sana istediğin her şeyi pişiririm.

I'll cook you anything you want.

- Bu gece ben aşçı olacağım.
- Bu gece ben yemek pişireceğim.

I will be the cook tonight.

Ben, sizin için alışveriş yapacağım, evi temizleyeceğim, ve akşam yemeği pişireceğim.

I'll do your shopping, clean up the house, and cook your dinner for you.

Beğenseniz de beğenmeseniz de, keki ya ben pişireceğim ya da hiç pişirilmeyecek!

Whether you like it or not, either I bake the cake or no one will!