Translation of "Eşiyle" in English

Tom eşiyle Almanya'da okurken tanıştı.

Tom met his wife when he was studying in Germany.

Tom genellikle eşiyle öğle yemeği yemez.

Tom doesn't often eat lunch with his wife.

Tom'un eşiyle yatak muhabbetini düzeltmesi gerekiyordu.

Tom's pillow talk needed some work.

Niçin boşandıkları hakkında Tom'un eski eşiyle konuştum.

I talked to Tom's ex-wife about why they got divorced.

Tom eşiyle mi gelecek, yoksa yalnız mı?

Will Tom come with his wife, or alone?

- Tom karısıyla Boston'da yaşıyor.
- Tom eşiyle Boston'da oturuyor.

Tom lives with his wife in Boston.

John yedi yıldır ilk kez eşiyle birlikte yemeğe çıkmıştı.

John went for dinner with his wife for the first time in seven years,

- Tom, John'un eski karısıyla evli
- Tom, John'un eski eşiyle evli.

Tom is married to John's ex-wife.