Translation of "Doğaya" in English

Doğaya saygısızlık.

It's disrespectful to nature.

Doğaya boyun eğdiremeyiz.

We cannot subdue nature.

Tüm materyaller doğaya geri dönüyor.

the material is all reabsorbed.

Doğaya hayranlığım o kadar büyük ki

[Pepe] My awe for nature is such that,

Biz insanoğlunun doğaya verdiği zarar yüzünden

because of the damage that we human beings have to nature

İnsan, doğaya göre sosyal bir hayvandır.

A human is a social animal by nature

Bizim doğaya verdiğimiz zararın intikamı da olabilir

it can be the revenge of our damage to nature

Doğa bize ait değil, biz doğaya aidiz.

Nature doesn't belong to us, we belong to Nature.

Umut zincirimiz çok uzun ve hepimiz doğaya bağlıyız.

Our hope chain is very long and we're all connected to nature.

- Eski insanlar doğaya yakın yaşadı.
- Eski insanlar doğayla iç içe yaşıyordu.

Ancient people lived close to nature.

- O doğaya daha yakın yaşamak istiyor.
- Doğayla daha iç içe yaşamak istiyor.

- He wants to live closer to nature.
- She wants to live closer to nature.

- O, doğaya daha yakın yaşamak istiyor.
- Doğayla daha iç içe yaşamak istiyor.

She wants to live closer to nature.

Aralarında saygı yoksa insanlardan doğaya, gezegene ve hayvanlara saygı duymalarını nasıl isteyebiliriz?

How can we ask for humans to respect nature, the planet and the animals if respect between them does not exist?

Eğer güzelliğin ne olduğunu öğrenmek istiyorsan vahşi doğaya çık; orada güzelliği bulacaksın.

If you want to know what beauty is, go out into the wild; there you will find beauty.