Translation of "Depresyonda" in English

Tom depresyonda.

Tom was depressed.

Depresyonda mısın?

Are you depressed?

Depresyonda görünüyorsun.

You seem depressed.

Tom depresyonda değil ama Mary depresyonda.

Tom isn't depressed, but Mary is.

O bir depresyonda.

She's in a depression.

Tom depresyonda olabilir.

- Tom may be depressed.
- Tom might be depressed.

Tom depresyonda olmalı.

- Tom has to be depressed.
- Tom must be depressed.

Bu depresyonda devre dışıdır.

this is diminished in depression.

Tom depresyonda gibi görünüyor.

Tom seems to be depressed.

Tom depresyonda olduğunu söyledi.

- Tom said he's depressed.
- Tom said that he's depressed.

Tom depresyonda, değil mi?

Tom is depressed, isn't he?

Tom ve Mary depresyonda.

Tom and Mary are depressed.

Tom'un depresyonda olduğundan şüpheleniyorum.

- I suspect Tom is depressed.
- I suspect that Tom is depressed.

O kadar depresyonda olduğuna inanamıyorum.

I can't believe that he is that depressed.

Tom'un depresyonda olduğunu düşünüyor musun?

Do you think Tom was depressed?

Tom Mary'ye depresyonda olduğunu söyledi.

Tom told Mary that he was depressed.

Tom bana depresyonda olduğunu söyledi.

- Tom told me that he's depressed.
- Tom told me he's depressed.

Tom Mary'nin depresyonda olduğunu düşündü.

- Tom thought Mary was depressed.
- Tom thought that Mary was depressed.

Tom Mary'nin depresyonda olmadığını söyledi.

- Tom said Mary wasn't depressed.
- Tom said that Mary wasn't depressed.

Tom, Mary'nin depresyonda olduğunu söyledi.

- Tom said Mary was depressed.
- Tom said that Mary was depressed.

Tom Mary'nin niçin depresyonda olduğunu anlayabiliyor.

Tom can understand why Mary is feeling depressed.

- Artık bunalımlı değilim.
- Artık depresyonda değilim.

I'm no longer depressed.

- Depresyonda olduklarını söylediler.
- Bunalımlı olduklarını söylediler.

- They said they were depressed.
- They said that they were depressed.

Hatta bazen bütün kadınlar depresyonda gibi görünüyor.

In fact, sometimes it seems all womanhood is depressed.

Tom Mary'ye John'un depresyonda olduğunu düşündüğünü söyledi.

Tom told Mary that he thought John was depressed.

Tom, Mary'nin muhtemelen hâlâ depresyonda olduğunu söyledi.

- Tom said Mary is probably still depressed.
- Tom said that Mary is probably still depressed.

Tom, karısı onu terk ettiği için depresyonda.

- Tom is depressed because his wife has left him.
- Tom is depressed because his wife left him.