Translation of "Dayak" in English

Dayak yediler.

They were thrashed.

Tom'a dayak atıldı.

Tom got beaten up.

Bugün dayak yedik.

We got beat today.

- Tom parkta dayak yedi.
- Tom parkta dayak yemiş.

Tom got beat up in the park.

Dayak yiyen kişi Tom'du.

Tom was the one who got beaten up.

Dayak yemek ister misin?

You want to get beaten up?

O bana dayak attı.

He gave me a thrashing.

- Dayak yiyen bendim.
- Hırpalanan benim.

I'm the one who got beat up.

Tom Mary'ye ölümüne dayak attı.

Tom beat Mary to death.

Tom geçen hafta dayak yemiş.

Tom took a beating last week.

- Ben dayak yedim.
- Ben dövüldüm.

- I got beaten up.
- I've been beaten.

Dayak yiyen kişi Tom değil.

Tom isn't the one who got beaten up.

Tom babasından acımasız bir dayak yedi.

Tom received a brutal beating from his father.

Tom'u elime geçirirsem dayak manyağı yapacağım.

If I get my hands on Tom, I'll kick his punk ass.

- Kimse beni yenemez.
- Kimse bana dayak atamaz.

Nobody can beat me.

Tom eşek sudan gelinceye kadar dayak yemiş.

Tom was beaten to a pulp.

- Tom çocuklarını dövdü.
- Tom çocuklarına dayak attı.

Tom beat his children.

Öyle kötü dayak yiyordu ki kulaklarından kan geliyordu

She was beaten so badly her ears would bleed,

Kaba olduğu için o çocuk annesinden dayak yedi.

That kid got a slap from his mother for being rude.

- Ben Tom'u yenmek istiyorum.
- Tom'a dayak atmak istiyorum.

I want to beat Tom.

- Gerektiğinde çocuklarıma dayak atarım.
- Gerektiğinde çocuklarıma şaplak atarım.

I spank my kids when needed.

Anne ve babamın hiç bana dayak attığını hatırlayamıyorum.

I can't remember my parents ever hitting me.

- İki kere vurdum.
- İki kez yenildim.
- İki defa dayak yedim.

I got beat twice.

- Tom'u dövdüm.
- Tom'u hırpaladım.
- Tom'u patakladım.
- Tom'a sopa çektim.
- Tom'a dayak attım.

I beat Tom up.

- Tom babası tarafından hastanelik edilinceye kadar dövüldü.
- Tom babasından hastanelik oluncaya kadar dayak yemişti.

Tom was beaten by his father to the point of needing hospitalization.