Translation of "Yedik" in English

0.008 sec.

Examples of using "Yedik" in a sentence and their english translations:

- Yemeğini yedik.
- Senin yemeğini yedik.
- Sizin yemeğinizi yedik.

We ate your food.

Yemeğini yedik.

We ate your food.

Birlikte yedik.

We ate together.

Pizzayı yedik.

We ate the pizza.

Biz yedik.

- We have eaten.
- We ate.
- We've eaten.

Yumurta yedik.

We have eaten eggs.

Kahvaltı yedik.

We had breakfast.

öğle yemeği yedik.

and then we had lunch.

Birkaç elma yedik.

We ate some apples.

Öğle yemeği yedik.

We had a meal after noon.

- Mahvolduk.
- Ayvayı yedik.

We're screwed.

Sanırım yeterince yedik.

I think we've eaten enough.

Kılıç balığı yedik.

We ate swordfish.

Biz yumurta yedik.

- We ate eggs.
- We have eggs.

Biz zaten yedik.

We already ate.

Doyuncaya kadar yedik.

We ate until we were full.

Lezzetli ördeğimi yedik.

We ate my delicious duck.

Lezzetli ördeğinizi yedik.

We ate your delicious duck.

Biz yemek yedik.

We ate.

Bugün dayak yedik.

We got beat today.

İkimiz birlikte yedik.

The two of us ate together.

Biz eti yedik.

We ate the meat.

Biraz kızarmış et yedik.

We ate some fried meat.

Akşam yemeğini amcamlarda yedik.

We dined at our uncle's.

Pastırma ve yumurta yedik.

We had bacon and eggs.

Biz zaten yemek yedik.

- We already ate.
- We've already eaten.

- Şimdi sıçtık!
- Boku yedik!

We are in a pretty scrape!

Bir patates salatası yedik.

We ate a potato salad.

Kahvaltı için krep yedik.

We ate pancakes for breakfast.

Biz vejetaryen lazanya yedik.

We ate vegetarian lasagna.

Öğle yemeğini erken yedik.

We had lunch early.

Birlikte öğle yemeği yedik.

We had lunch together.

Artık yiyemeyinceye kadar yedik.

We ate until we couldn't eat any more.

Biz doyuncaya kadar yedik.

We ate until we were satisfied.

Bugün peynirli köfte yedik.

Today we ate potato dumplings.

Geçen pazartesi pizza yedik.

We ate pizza last Monday.

Daha önce istiridye yedik.

We had oysters earlier.

Tatlı olarak dondurma yedik.

We had ice cream for dessert.

Futbol maçında fark yedik.

- We lost the soccer game by a lot.
- We lost the soccer match by a lot.

- Devlet fuarında pamuk helva yedik.
- Eyalet şenliklerinde pamuk şekeri yedik.

We ate cotton candy at the state fair.

- Biz önceki gece çok fazla yedik.
- Dün gece çok aşırı yedik.

We ate way too much last night.

Birlikte yemek yedik. El sıkıştık.

We shook hands, we broke bread.

Biz güzel bir yemek yedik.

We had a lovely meal.

Biz biraz kaplumbağa çorbası yedik.

We ate some turtle soup.

Orada üç kez yemek yedik.

We have eaten there three times.

Öğleden sonra bir yemek yedik.

We had a meal after noon.

Biz ıstakoz ve biftek yedik.

We ate lobster and steak.

Bir restoranda akşam yemeği yedik.

We ate dinner at a restaurant.

Dün gece körili pilav yedik.

We ate curry rice last night.

Biftek yedik ve şarap içtik.

We ate steak and drank wine.

Çin restoranında Pekin ördeği yedik.

We ate Peking duck in the Chinese restaurant.

Biz öğle yemeğini erken yedik.

We ate lunch early.

Biz birlikte akşam yemeği yedik.

We had dinner together.

Biz sadece akşam yemeği yedik.

We just ate dinner.

Biz kulüpte birlikte yemek yedik.

We ate together at the club.

Çok lezzetli bir pasta yedik.

We ate a very delicious pie.

Biz öğleyin öğle yemeği yedik.

We had lunch at noon.

Biz restoran alanında yemek yedik.

We ate at the food court.

Tom ve ben birlikte yedik.

Tom and I ate together.

Birlikte harika bir yemek yedik.

We had a wonderful meal together.

Büyük bir akşam yemeği yedik.

- We had a big dinner.
- We had a huge dinner.

Balık ve pirinç pilavı yedik.

We ate fish and rice.

Biz pişmiş tatlı patates yedik.

We ate baked sweet potatoes.

Biz biftek ve salata yedik.

We dined off steak and salad.

Bu bitti, öğle yemeği yedik.

This done, we had lunch.

Yağmurdan dolayı pikniğimizi içeride yedik.

Because of the rain, we had to eat our picnic inside.

Her akşam yemeği birlikte yedik.

We ate dinner together every night.

Küçük mutfaktaki masada birlikte yedik.

We ate together at the table in the small kitchen.

Domuz pastırması ve yumurta yedik.

We ate bacon and eggs.

Film izlerken patlamış mısır yedik.

We ate popcorn while we were watching the movie.

Tom'un önerdiği restoranda yemek yedik.

- We ate at the restaurant Tom recommended.
- We ate at a restaurant Tom recommended.

Öğle yemeği için sandviç yedik.

We ate sandwiches for lunch.

Mum ışığında akşam yemeği yedik.

We had dinner by candlelight.

Tatlı olarak elmalı turta yedik.

We had apple pie for dessert.

Öğlen civarı öğle yemeği yedik.

We ate lunch at about noon.

Dün Tom'la öğle yemeği yedik.

We ate lunch with Tom yesterday.

Bir yolkenarı restoranında öğle yemeği yedik.

We had lunch at a roadside restaurant.

Biz sık sık balığı çiğ yedik.

We often eat fish raw.

Onun odasında bulduğumuz tüm şekerlemeleri yedik.

We ate all the candies we found in her room.

Biz toplantı odasında öğle yemeği yedik.

We had lunch in the meeting room.

Restorana girdik ve öğle yemeği yedik.

We entered the restaurant and had lunch.

Biz erken bir öğle yemeği yedik.

We had lunch early.

Biz tatlısu çipurası ve pilav yedik.

We ate tilapia and rice.

Biz, öğleyin pizza ve tavuk yedik.

We've eaten pizza and chicken at noon.

Biz akşam yemeğini bir restoranda yedik.

We had dinner at a restaurant.

Çok büyük bir akşam yemeği yedik.

We had a huge dinner.

Biz sabah kahvaltısı için sandviçler yedik.

We ate sandwiches for breakfast.

Biz biftek yedik ve şarap içtik.

We ate steak and drank wine.