Translation of "Davranmaya" in English

0.014 sec.

Examples of using "Davranmaya" in a sentence and their english translations:

Doğal davranmaya çalış.

- Try to act natural.
- Try to act naturally.

Doğal davranmaya çalıştım.

- I tried to act natural.
- I tried to act naturally.

Etkilenmiş davranmaya çalıştım.

I tried to act impressed.

Normal davranmaya çalış.

Try to act normal.

Havalı davranmaya çalıştım.

I tried to act cool.

- Sami tuhaf davranmaya başladı.
- Sami garip davranmaya başladı.

Sami started acting strange.

Daha iyi davranmaya çalışmalısın.

You should try to behave better.

Garip biçimde davranmaya başladı.

He has started acting strangely.

Birbirimize saygıyla davranmaya çalışalım.

Let's try to treat each other with respect.

Umursamıyorum gibi davranmaya çalıştım.

I tried to pretend that I didn't care.

Tom sakin davranmaya çalıştı.

Tom tried to act cool.

Tom dengesce davranmaya başladı.

Tom began to behave erratically.

Tom tuhaf davranmaya başladı.

Tom started acting strangely.

Ve böylece tutarlı davranmaya başlarsın.

so that you can take consistent action.

O tuhaf biçimde davranmaya başladı.

She has started acting strangely.

Kedi garip biçimde davranmaya başladı.

The cat has started acting strangely.

Bebek gibi davranmaya son ver.

- Stop acting like a baby.
- Quit acting like a baby.

Çocuksu bir şekilde davranmaya başladı.

He started acting in a childish manner.

Sami sadece dostça davranmaya çalışıyordu.

Sami was only trying to be friendly.

Sami patron gibi davranmaya başladı.

Sami started acting like the boss.

Tom arkadaşça davranmaya bile çalışmadı.

Tom didn't even try to be friendly.

Genç insanlar o şekilde davranmaya eğilimlidir.

Young people are apt to behave that way.

Niçin bir beyefendi gibi davranmaya çalışmıyorsun?

Why don't you try to behave like a gentleman?

Lütfen yetişkinler gibi davranmaya başlar mısın?

Would you please start acting like adults?

Tom tuhaf bir biçimde davranmaya başladı.

Tom started to behave strangely.

Tom'la mantıklı davranmaya çalışmanın faydası yok.

There's no use trying to reason with Tom.

Ben her zaman nazik davranmaya çalışırım.

- I try to always be polite.
- I always try to be polite.

Bence Tom sadece dostça davranmaya çalışıyordu.

- I think Tom was just trying to be friendly.
- I think that Tom was just trying to be friendly.

İnsanlara her zaman saygılı davranmaya çalışıyorum.

I always try to treat people with respect.

Hiç kimsenin sana böyle davranmaya hakkı yok.

No one has the right to treat you like this.

Sadece hiçbir şey olmamış gibi davranmaya çalış.

Just try to act as if nothing has happened.

Tom bile Mary'den hoşlanıyor gibi davranmaya çalışmadı.

Tom didn't even try to pretend that he liked Mary.

Tom'un Mary'ye o şekilde davranmaya hakkı yoktu.

Tom had no right to treat Mary that way.

Ben her zaman herkese nazik davranmaya çalışıyorum.

I try to always be kind to everyone.

Tom harika zaman geçiriyormuş gibi davranmaya çalıştı.

Tom tried to pretend he was having a great time.

Tom iyi vakit geçiriyor gibi davranmaya çalıştı.

Tom tried to pretend like he was having a good time.

Tom hiçbir şey yanlış değilmiş gibi davranmaya çalıştı.

Tom tried to act like nothing was wrong.

Bu dünyada insan gibi davranmaya devam etmek zordur.

In this world, it's difficult to go on behaving like a human being.

Tom'un o şekilde davranmaya devam etmesine izin veremeyiz.

We can't allow Tom to continue behaving that way.

Tom bana bir çocuk gibi davranmaya devam ediyor.

Tom keeps treating me like a kid.

Ben hiçbir şey olmamış gibi davranmaya devam edemem.

I can't go on pretending like nothing happened.

Bana bir suçlu gibi davranmaya nasıl cüret edersin!

How dare you treat me like a criminal!

Benim için duyguların yokmuş gibi davranmaya devam edemezsin.

You can't keep pretending you don't have feelings for me.

Senin için duygularım yokmuş gibi davranmaya devam edemem.

I can't keep pretending that I don't have feelings for you.

Eğer yanlış davranmaya devam ederseniz kalıcı kayıtlarınıza geçecektir.

If you continue to misbehave, it will go on your permanent record.

"Şu an bu insanlara sevgi ve saygıyla davranmaya başlayın.

"Start treating those people with love and respect right now.

- Tom rahat hareket etmeye çalışıyor.
- Tom rahat davranmaya çalışıyor.

Tom is trying to act casual.

Tom, sen bir yetişkinsin. Bir yetişkin gibi davranmaya çalış.

Tom, you're an adult now. Try to behave like one.

İyi davranmaya söz verdiğin sürece beni ziyaret etmeye gelebilirsin.

You can come to visit me, as long as you promise to behave well.

Senin için olmayan hislerimi varmış gibi davranmaya devam edemem.

I can't keep pretending that I have feelings for you that I don't.

- Bebek gibi davranmaya son ver.
- Bebek gibi davranmayı kes!

- Stop acting like a baby.
- Quit acting like a baby.

Olacağını düşündüğün şeye uygun davranmaya ve o ruh haline girip

you begin to act and feel in ways that help you prepare

Sen ancak iyi davranmaya söz verirsen, beni ziyaret etmek için gelebilirsin.

You can come to visit me, but only if you promise to behave well.

- Masumu oynamaya çalışma.
- Masummuş gibi davranmaya çalışma.
- Masummuş gibi görünmeye çalışma.

Don't try to play innocent.

Eğer insanlara biraz daha saygılı davranmaya başlamazsan, insanlar senden vebalı gibi kaçınmaya başlayabilir.

If you don't start treating people with a little more respect, people may start avoiding you like the plague.

- Eğer böyle yapmaya devam edersen, arkadaşlarının güvenini boşa çıkarmış olursun.
- Bu şekilde davranmaya devam edersen, arkadaşlarının güvenini haklı çıkarmamış olursun.

If you do like this, you won't justify your friends' trust.