Translation of "Biçimde" in Polish

0.003 sec.

Examples of using "Biçimde" in a sentence and their polish translations:

Onunla o biçimde konuşma!

Nie mówi do niego w ten sposób.

Onlar uyumlu bir biçimde yaşıyorlar.

Żyją razem w harmonii.

Sen bizimle o biçimde konuşamazsın.

Nie możesz zwracać się do nas w ten sposób.

Çocukların dikkat çekecek biçimde ahlaklı.

Twoje dzieci są niezwykle dobrze wychowane.

Sen benimle o biçimde konuşmayacaksın.

Nie będziesz tak do mnie mówił.

Ailesinin dengeli biçimde beslenmesini sağlar.

Zważa na to, by jej rodzina miała zrównoważoną dietę.

Ben onu o biçimde yapmam.

Nie robię tego w ten sposób.

Gezegen tuhaf bir biçimde diskle bağlantılıydı.

Planeta była osobliwie powiązana z dyskiem.

O biçimde konuşan insanlardan nefret ederim.

Nienawidzę ludzi, którzy tak mówią.

Tom oldukça akıcı biçimde Fransızca konuştu.

Tom całkiem płynnie mówił po francusku.

Mary eve giderken beklenmedik bir biçimde John'a rastladı.

Mary niespodziewanie napotkała Johna w drodze do domu.

Motosikletler güzeldir. Trafik sıkışıklığında bile sorunsuz biçimde ilerleyebilirsin.

Motocykle są fajne. Możesz przemieszczać się bezproblemowo nawet w korku.

Tom yüksek sesle ve uygunsuz bir biçimde güldü.

Tom zaśmiał się głośno i niekulturalnie.

Tom gençliğinde ağır biçimde içki içti ama şimdi yeşilaycıdır.

Tom dużo pił w młodości, ale obecnie jest abstynentem.

Ve bütün bu referandumlar şaşırtıcı bir biçimde yüksek onay oyları ile sonuçlandı.

I wszystkie te referenda mają zaskakująco wysoka frekwencja. Ostatnie z nich miało

- Bay Nakajima İngilizceye ek olarak Almancayı akıcı biçimde konuşabiliyor.
- Bay Nakajima, İngilizcenin yanı sıra, akıcı Almanca konuşabilir.

Poza angielskim pan Nakajima mówi płynnie po niemiecku.