Translation of "Dükkân" in English

Dükkân kapalıydı.

The shop was closed.

- Dükkân sürekli olarak kapandı.
- Dükkân mütemadiyen kapandı.

The store closed down for good.

Fiyatlar değişken, o yüzden dükkân dükkân dolaşın.

The prices are variable, so shop around.

Dükkân sebze satıyor.

- The store deals in vegetables.
- This store sells vegetables.

Dükkân bugün kapalı.

The shop is closed today.

Dükkân yedide kapanır.

- The store closes at seven.
- The shop closes at seven.

Dükkân sokağın çaprazındadır.

The shop is on the corner of the street.

Dükkân pazar günü kapalı.

The shop is closed on Sunday.

Dükkân genç insanlarla doluydu.

The shop was crowded with young people.

Dükkân deri ürünler getirdi.

The shop carried leather goods.

Dükkân sürekli olarak kapandı.

The store closed down for good.

Oraya gittiğimde dükkân kapalıydı.

The shop was closed when I went there.

Dükkân ne zaman kapanır?

What time does the shop close?

Yukon'da hiç dükkân yoktu.

There were no stores in the Yukon.

Dükkân pazartesiden cumartesiye kadar açıktır.

The shop is open from Monday to Saturday.

Dükkân ne zamana kadar açık?

When is the store open till?

Dükkân, meyve ve sebze satıyor.

The store deals in vegetables.

O dükkân bir hamburger dükkânıdır.

That shop is a hamburger shop.

Evimin yanında birkaç dükkân var.

There are a few shops next to my house.

Bu dükkân kadın giysisi satar.

This shop deals in women's clothing.

Bu dükkân ev aletleri satar.

This store carries household equipment.

Bu dükkân kiralık video dükkânıdır.

This shop is a rental video shop.

O dükkân gazete ve dergi satar.

That store sells newspapers and magazines.

İş olmadığı için birçok dükkân kapanıyor.

Many stores are closing because there is no trade anymore.

Tony, bir dükkân veya bir fabrikada çalışmak istemiyordu.

Tony did not want to work in a shop or a factory.

Bugün dükkân kapalı ise, ben yarın tekrar deneyeceğim.

If the shop is closed today, I'll try again tomorrow.

”Hayır.” dedi dükkân sahibi. ”Oldukça ciddiyim. Fiyat etiketini gördün.”

"No," the shopkeeper replied. "I'm quite serious. You saw the price tag."

Dükkân; tereyağı, peynir ve şeker gibi gıda malzemeleri satıyor.

The store sells foodstuffs, such as butter, cheese, and sugar.

- Bu dükkân pazartesi günleri kapalı.
- Bu mağaza pazartesileri kapalı.

That store is closed Mondays.

- Burada bir dükkân var mı?
- Burada bir mağaza var mı?

Is there a shop here?

- Orada bir dükkân var mı?
- Orada bir mağaza var mı?

Is there a shop there?

Japonya'da uygun bir dükkân bulmak için asla çok uzağa gitmek zorunda değilsin.

In Japan, you never have to go too far to find a convenience store.