Translation of "Civarı" in English

0.006 sec.

Examples of using "Civarı" in a sentence and their english translations:

Saat 11 civarı.

It's about eleven o'clock.

Tom öğle civarı vardı.

Tom arrived about noon.

Yaşı kırk civarı olmalı.

He must be forty or so.

Gece yarısı civarı işler azalır.

Things wind down about midnight.

Tom öğle civarı geldi buraya.

Tom didn't get here until about noon.

Saat 2.30 civarı dönmüş olurum.

I'll be back around 2:30.

Öğlen civarı öğle yemeği yedik.

We ate lunch at about noon.

Öğle civarı Tokyo istasyonuna varmamız olası.

It's possible we'll arrive at the Tokyo station around noon.

Tom otuz ya da civarı olmalı.

Tom must be thirty or so.

Yani an itibariyle 40.000 civarı görselimiz var

So we have 40,000 images or something at the moment,

Aynı zamanda 10 bin civarı işçi çalıştı

around 10,000 workers worked at the same time

Tom buraya genellikle saat 2.30 civarı gelir.

Tom usually gets here about 2:30.

13.00 civarı, Napolyon toplu bir saldırı emri verdi

Around 1pm, Napoleon ordered a general attack.

Fadıl gece yarısı civarı bir telefon görüşmesi yaptı.

Fadil placed a phone call at around midnight.

- Tom yaklaşık 2.30'da göründü.
- Tom 2.30 civarı geliverdi.

Tom showed up at about 2:30.

Eğer Fransa'dayız dersek, bu süreç iki buçuk ay civarı tutar.

If we are in, say, France, this process will take us around 2 and half months.

- Tom'un iki buçuk gibi araması lazımdı.
- Tom'un 2.30 civarı araması gerekiyordu.

Tom was supposed to call around 2:30.

- Buradan yürüyerek üç dakika civarı.
- Buradan yaklaşık üç dakikalık yürüyüş mesafesinde.

It's only about a three-minute walk from here.

Ek olarak, Teksas'ın 27 milyon sakininin yüzde 40 civarı Latin kökeni var.

Additionally, around 40 percent of the 27 million of Texas residents have a Latino origin.

- Yaklaşık otuz film çektim.
- Otuza yakın film yönettim.
- 30 civarı filme yönetmenlik yaptım.

I've directed about thirty movies.

Şu an dünya genelinde yüz yaşını aşmış iki yüz bin civarı insan var.

In the whole world, there are now around 200,000 centenarians.

- Bu saat kayışının fiyatı elli bin yen civarı.
- Bu saat kordonunun fiyatı yaklaşık 50.000 ¥.

This watch band costs around fifty thousand yen.

- Seni iki buçuk gibi arayacağım.
- Sana saat iki buçuk civarı telefon ederim.
- Sizi iki buçuk sularında ararım.

I'll call you around 2:30.