Translation of "Cevaplayabilir" in English

Soruyu cevaplayabilir.

She may be able to answer the question.

Bunu cevaplayabilir misiniz?

Can you answer this?

Tom soruyu cevaplayabilir.

Tom may be able to answer the question.

Bu bilmeceyi cevaplayabilir misin?

Can you answer this riddle?

O, soruları sorabilir ve cevaplayabilir.

She can ask and answer questions.

Biri benim sorumu cevaplayabilir mi?

Can someone respond to my question?

Herhangi bir öğrenci o soruyu cevaplayabilir.

Any student can answer that question.

O sorular sorabilir ve onları cevaplayabilir.

She can ask questions and answer them.

Akıllı bir öğrenci böyle bir soruyu kolayca cevaplayabilir.

A clever student can answer such a question easily.

- Telefona benim yerime bakabilir misin?
- Telefonu benim yerime sen açabilir misin?
- Telefonu benim yerime cevaplayabilir misin?
- Telefonu benim yerime açabilir misin?

- Can you take this call for me?
- Could you answer the phone for me?