Translation of "Akıllı" in English

0.016 sec.

Examples of using "Akıllı" in a sentence and their english translations:

Judy akıllı.

Judy is smart.

Akıllı olalım.

Let's be smart.

O akıllı.

That's smart.

Tom akıllı.

- Tom is smart.
- Tom's smart.

Maymunlar akıllı.

Monkeys are intelligent.

John akıllı.

John is clever.

O akıllı ve kardeşi de akıllı.

He's clever, and so is his brother.

- Çok akıllı görünmüyorsun.
- Çok akıllı birine benzemiyorsun

You don't seem so smart.

- Tom'un akıllı olduğunu düşünüyorum.
- Bence Tom akıllı.

- I think Tom is smart.
- I think that Tom is smart.

- Akıllı olduğunu düşünüyor musun?
- Sence akıllı mısın?

Do you think you're clever?

Akıllı telefonlar tarafından

these overtly racist incidents

Akıllı olduğunu biliyorum.

- I know you are clever.
- I know that you're smart.
- I know that you're clever.
- I know you're clever.

Mayuko akıllı görünüyor.

Mayuko appears wise.

O akıllı değil.

- He is not all there.
- He's not all there.

O akıllı görünüyordu.

- He looked wise.
- He seemed wise.

Tom akıllı görünüyor.

Tom seems smart.

Tom oldukça akıllı.

Tom is quite smart.

Tom akıllı biridir.

Tom's a clever one.

O çok akıllı.

She is very clever.

Onlar gerçekten akıllı.

They really are wise.

Onlar daha akıllı.

They are more intelligent.

Akıllı bir adamsın.

You're a wise man.

Onu akıllı görüyorlar.

They consider him intelligent.

Tom çok akıllı.

Tom is very wise.

O sokak akıllı.

He's street smart.

Tom daha akıllı.

Tom is smarter.

O akıllı mı?

Is that wise?

Bu akıllı değildi.

That wasn't smart.

Bu muhtemelen akıllı.

That's probably wise.

Tom akıllı değil.

Tom isn't smart.

Tom gerçekten akıllı.

Tom is really smart.

Yunuslar gerçekten akıllı.

Dolphins are really smart.

Çok akıllı değilsin.

- You aren't very smart.
- You're not very smart.

Tom kesinlikle akıllı.

Tom certainly is smart.

Tom akıllı görünüyordu.

Tom looked wise.

Çok akıllı değildi.

That wasn't too smart.

Kargalar akıllı kuşlardır.

Crows are smart birds.

Akıllı telefonum aptaldır.

My smartphone is stupid.

Akıllı adamı severim.

I love smart guys.

- O akıllı bir çocuk.
- O, akıllı bir çocuktur.

- He is an intelligent boy.
- He is a clever boy.
- He is a smart boy.
- He's a smart boy.

- Sen akıllı bir oğlansın.
- Sen akıllı bir çocuksun.

- You're a bright boy.
- You're a smart boy.

- Sanırım Tom akıllı değil.
- Tom'un akıllı olmadığını düşünüyorum.

- I think Tom is unintelligent.
- I think that Tom is unintelligent.

- Akıllı öğrenci sınavı bitirdi.
- Akıllı öğrenci sınavı tamamladı.

The smart student finished the exam.

- Akıllı dediğim şey budur.
- İşte akıllı dediğim şey.
- Bu benim akıllı dediğim şey.

That's what I call smart.

Tom akıllı görünebilir ama aslında o pek akıllı değildir.

Tom may look smart, but he's actually not very smart.

Pentagon akıllı toz denen,

The Pentagon has invested in something called smart dust,

Netflix'in akıllı algoritmalarını yaparken

You've often taken really surprising stances

Oldukça akıllı bir karar.

It's a pretty smart decision.

Mary akıllı ve komik.

Mary is smart and funny.

Patty akıllı bir öğrenci.

Patty is a smart student.

Yaşlı adam akıllı görünüyordu.

The old man looked wise.

Adam akıllı ve çalışkan.

The man is intelligent and industrious.

Onunla tartışmayacak kadar akıllı.

He knows better than to argue with her.

O bilgeden daha akıllı.

He is more clever than wise.

O akıllı bir çocuk.

He is an intelligent boy.

O ondan daha akıllı.

She's smarter than him.

İkisi de çok akıllı.

They are both very intelligent.

Mary, akıllı ve nazik.

Mary is intelligent and kind.

Akıllı bir çocuğa benzemiyordu.

He didn't look like a clever boy.

O akıllı bir kız.

She's a smart girl.

O akıllı ve güzel.

He's smart and beautiful.

Kediler düşündüğünüzden daha akıllı.

Cats are smarter than you think.

Tom akıllı bir çocuk.

Tom is a smart kid.

Tom ne kadar akıllı!

How clever Tom is!

Ne akıllı bir adam!

What a smart guy!

O akıllı ve seksi.

She's intelligent and sexy.

O seksi ve akıllı.

He's sexy and intelligent.

O akıllı ve çalışkandır.

He's smart and hardworking.

Tom akıllı ve çalışkan.

Tom is smart and hardworking.

O aslında oldukça akıllı.

That's actually pretty clever.

Tom'un akıllı olduğunu umalım.

Let's hope Tom is smart.

Hepimiz akıllı olduğunu biliyoruz.

- We all know you're smart.
- We all know that you're smart.

O akıllı ama küstah.

He's smart, but arrogant.

O akıllı ama kibirli.

She's smart, but arrogant.

Çok akıllı olduğunu düşünüyorsun.

You think you're so clever.

Tom akıllı ve enerjiktir.

Tom is intelligent and energetic.

Tom onlardan daha akıllı.

Tom is smarter than them.

Tom çok akıllı değil.

Tom isn't very smart.

Tom akıllı, değil mi?

Tom is smart, isn't he?

Tom senden daha akıllı.

- Tom is a lot smarter than you are.
- Tom is brighter than you are.
- Tom is smarter than you.
- Tom is smarter than you are.

Tom akıllı ve hırslı.

Tom is smart and ambitious.

O, akıllı bir ekonomist.

He's a brilliant economist.

Tom çok akıllı görünmüyor.

Tom doesn't seem very smart.

İhtiyarlama, daha akıllı ol!

Don't grow old, grow wise!

Onun akıllı olduğundan eminim.

I'm sure that he is clever.

Carlos akıllı ve yaratıcıdır.

Carlos is intelligent and creative.

- O akıllı.
- O akıllıdır.

- He is smart.
- He's smart.

Onunla evlenmeyecek kadar akıllı.

He knows better than to marry her.