Translation of "Cenazeye" in English

Cenazeye gitmedim.

I didn't go to the funeral.

Hiç cenazeye gitmedim.

I've never been to a funeral.

- Sami cenazeye Leyla'yla gitti.
- Sami cenazeye Leyla'yla birlikte gitti.

Sami went to the funeral with Layla.

Sami Leyla'yı cenazeye götürdü.

Sami took Layla to the funeral.

Yarın bir cenazeye katılacağım.

I am going to attend a funeral tomorrow.

Cenazeye neden gitmek istemiyorsun?

Why don't you want to go to the funeral?

Bugün bir cenazeye gitmek zorundayım.

I have to go to a funeral today.

- Dün okula gelmedim çünkü cenazeye gitmek zorunda kaldım.
- Dün cenazeye gitmek zorunda kaldığım için okula gelmedim.

I didn't come to school yesterday because I had to go to a funeral.

Onlar bir cenazeye gittiklerinde, Mary komşularının çocuklarını düşündü.

Mary minded her neighbours' children while they went to a funeral.

Tom bir cenazeye gitmek zorunda olduğu için bugün okula gelmedi.

Tom didn't come to school today because he had to go to a funeral.

- Tom hiç cenazeye gitmediğini söyledi bana.
- Tom bana hiç cenaze törenine katılmadığını söyledi.

- Tom told me that he's never been to a funeral.
- Tom told me he's never been to a funeral.