Translation of "Buruşuk" in English

Gömleğin buruşuk.

Your shirt is wrinkled.

Buruşuk yatağını yap.

Make your bed!

Onun kravatları her zaman buruşuk.

His ties were always wrinkled.

Mutfakta buruşuk, turuncu bir kâğıt parçası buldum.

I found a crumpled orange piece of paper in my kitchen.

Tom yerde bir parça buruşuk kağıt buldu.

Tom found a crumpled piece of paper on the floor.

Tom çöp kutusuna uzandı ve buruşuk bir mektup çıkardı.

Tom reached into the trash can and pulled out a crumpled letter.