Translation of "çıkardı" in Portuguese

0.007 sec.

Examples of using "çıkardı" in a sentence and their portuguese translations:

Şapkasını çıkardı.

Ele tirou seu chapéu.

Mantarı çıkardı.

Ele removeu a rolha.

Google Haritayı çıkardı.

O Google retirou o mapa.

Tom kravatını çıkardı.

Tom tirou a gravata.

O paltosunu çıkardı.

Ele tirou o casaco.

Öğretmenine dilini çıkardı.

- Ele mostrou a língua para o professor.
- Ele mostrou a língua para a professora.

O ceketini çıkardı.

Ela tirou o casaco.

Tom, iPhone'unu çıkardı.

Tom pegou seu iPhone.

O omzunu çıkardı.

Ele deslocou o ombro.

O, gömleğini çıkardı.

Ele tirou a camisa.

O giysilerini çıkardı.

- Ela tirou a roupa.
- Ela se despiu.

Mary kolyesini çıkardı.

Maria tirou o colar.

Tom üniformasını çıkardı.

Tom tirou o uniforme.

Tom kulaklıklarını çıkardı.

Tom tirou os fones de ouvido.

Mary küpelerini çıkardı.

A Maria tirou os seus brincos.

O, gömleğimi çıkardı.

- Ela puxou minha camisa.
- Ela me puxou pela camisa.

Tom ampulü çıkardı.

Tom desparafusou a lâmpada.

Tom yağmurluğunu çıkardı.

Tom tirou sua capa de chuva.

Tom, saatini çıkardı.

Tom tirou o relógio.

Tom çizmesini çıkardı.

Tom tirou as botas.

Tom gözlüğünü çıkardı.

Tom tirou os óculos.

Tom tişörtünü çıkardı.

- Tom tirou a camiseta.
- O Tom tirou a camiseta.
- O Tom tirou a sua camisa.

Tom giysilerini çıkardı.

O Tom foi embora.

Tom kazağını çıkardı.

Tom tirou o suéter.

Tom gözlüklerini çıkardı.

Tom tirou os óculos.

Tom ayakkabılarını çıkardı.

Tom tirou os sapatos.

Tom kaskını çıkardı.

Tom tirou o capacete.

Tom ceketini çıkardı.

Tom tirou o casaco.

Mary elbisesinin çıkardı.

A Mary tirou o vestido.

Tom çoraplarını çıkardı.

Tom tirou as meias.

Tom çöpü çıkardı.

- Tom levou o lixo para fora.
- O Tom levou o lixo lá fora.
- O Tom despejou o lixo lá fora.
- O Tom foi deitar o lixo lá fora.

O, tişörtünü çıkardı.

Ele tirou a camiseta.

Tom elbiselerini çıkardı.

Tom tirou a roupa.

O, gözlüğünü çıkardı.

Ele tirou os óculos.

O onunla çıkardı.

Ela o namorava.

Tom şapkasını çıkardı.

Tom tirou o chapéu.

Tom pantolonunu çıkardı.

Tom tirou as calças.

Mary piyanosunu satışa çıkardı.

Mary pôs seu piano à venda.

Ondan sonra gözlüklerini çıkardı.

Ele tirou os óculos depois disso.

Cüzdanından 1000 yen çıkardı.

Ele tirou uma nota de 1.000 ienes da carteira.

Tom çöpü dışarı çıkardı.

Tom tirou o lixo.

Tom nikah yüzüğünü çıkardı.

Tom tirou o anel de casamento.

O biraz para çıkardı.

Ele tirou umas moedas.

O, gece dışarı çıkardı.

Ele costumava sair à noite.

Cebinden bir şey çıkardı.

- Ele tirou algo do bolso.
- Ele tirou algo do bolso dele.

Tom dikkatle maskesini çıkardı.

Tom cuidadosamente tirou a máscara.

Oyunculardan biri gömleğini çıkardı.

Um dos jogadores tirou a t-shirt.

Mary bileziğini bileğinden çıkardı.

Mary tirou a pulseira do pulso.

Tom, Mary'yi çamurdan çıkardı.

O Tom tirou a Mary da lama.

Tom anahtarı kapıdan çıkardı.

Tom tirou a chave da porta.

Mary çantasından cüzdanını çıkardı.

Mary tirou a carteira da bolsa.

Tom koruyucu gözlüğünü çıkardı.

Tom tirou os óculos de proteção.

Tom ıslak çoraplarını çıkardı.

Tom tirou as meias molhadas.

Tom güneş gözlüklerini çıkardı.

Tom tirou os óculos de sol.

Tom, eldivenlerinden birini çıkardı.

- Tom tirou umas de suas luvas.
- Tom tirou uma de suas luvas

Tom gaz maskesini çıkardı.

Tom tirou sua máscara de gás.

Tom iyi iş çıkardı.

O Tom fez tudo direitinho.

Tom Mary'yi arabadan çıkardı.

Tom tirou Maria do carro.

Çift evlerini satışa çıkardı.

O casal põe a sua casa à venda.

Tom patatesleri kazıp çıkardı.

Tom colheu as batatas.

O, onu çamurdan çıkardı.

- Ela o puxou para fora da lama.
- Ela o tirou da lama.

O onu baştan çıkardı.

Ela o provocou.

O, sırrını açığa çıkardı.

Ela revelou o segredo a ele.

Tom cüzdanını cebinden çıkardı.

Tom tirou a carteira do bolso.

Tom yüzümü kara çıkardı.

Tom me decepcionou.

Tom, Mary ile çıkardı.

- Tom costumava sair com Mary.
- Tom costumava sair com a Mary.

Tom eldivenlerinden birini çıkardı.

Tom tirou uma das luvas que estava usando.

Tom baklayı ağzından çıkardı.

O Tom divulgou o segredo.

Tom öfkesini Mary'den çıkardı.

Tom descontou a raiva em Maria.

Arkasından Google Video'yu da çıkardı.

Ele também lançou o Google Video depois dele.

Şirket beş çalışanı işten çıkardı.

A empresa demitiu cinco empregados.

O, Jane'i akşam yemeğine çıkardı.

Levou Jane para jantar fora.

Tom Mary'yi akşam yemeğine çıkardı.

Tom levou Mary para jantar fora.

Onun söylediği onu çileden çıkardı.

Ele ficou enfurecido com o que ela disse.

Tom her gün yürüyüşe çıkardı.

Tom caminhava todos os dias.

Tom portakal suyunu buzdolabından çıkardı.

Tom tirou o suco de laranja da geladeira.

Tom ellerindeki kanı yıkayarak çıkardı.

Tom lavou o sangue de suas mãos.

Tom cebinden bir şey çıkardı.

Tom tirou algo do bolso.

Giydiğin o elbiseleri kim çıkardı?

Quem escolheu as roupas que você está vestindo?

Onlar yeni bir albüm çıkardı.

Eles lançaram um álbum novo.

Öğretmen beşinci takvim sayfasını çıkardı.

O professor arrancou a quinta página do calendário.

Onların hepsi iyi iş çıkardı.

Todos eles foram bem.

Polis, Fadıl'ın cesedini mezardan çıkardı.

A polícia exumou o corpo de Fadil.

Tom cebinden bir mendil çıkardı.

Tom tirou um lenço do bolso.

Arkasından Apple-3'ü de çıkardı

Ele também tirou o Apple-3 por trás

Tom köpeği yürüyüş için dışarı çıkardı.

Tom levou o cachorro para passear.

Tom elbiselerini çıkardı ve pijamalarını giydi.

Tom tirou a roupa e colocou o pijama.

Tom cüzdanını çıkardı ve faturayı ödedi.

Tom pegou a carteira e pagou a conta.

Bence Tom harika bir iş çıkardı.

Eu achei que o Tom fez um ótimo trabalho.

- Tom itiraf etti.
- Tom günah çıkardı.

Tom confessou.

Tom fırını açtı ve keki çıkardı.

Tom abriu o forno e tirou o bolo.

Tom saatini çıkardı onu masaya koydu.

Tom tirou seu relógio e o colocou sobre a mesa.

Tom faturayı ödemek için cüzdanını çıkardı.

O Tomás puxou da carteira para pagar a conta.

Tom cebinden bir hap şişesi çıkardı.

O Tom tirou um frasco de remédios do bolso.