Translation of "çıkardı" in Spanish

0.009 sec.

Examples of using "çıkardı" in a sentence and their spanish translations:

Maskesini çıkardı

y se presenta.

Onu çıkardı.

Se lo quitó.

Şapkasını çıkardı.

- Él se quitó su sombrero.
- Él se quitó el sombrero.

Pasaportunu çıkardı.

Sacó su pasaporte.

Gömleğini çıkardı.

Él se quitó la camisa.

Google Haritayı çıkardı.

Google sacó el mapa.

O paltosunu çıkardı.

Él se quitó el abrigo.

O ceketini çıkardı.

Ella se quitó el abrigo.

O, mendilini çıkardı.

Él se sacó el pañuelo.

Onu hafızasından çıkardı.

Ella lo borró de su memoria.

Kral, elbisesini çıkardı.

El rey se quitó sus ropas.

Tom, iPhone'unu çıkardı.

Tom sacó su iPhone.

Mary elbiselerini çıkardı.

Mary se quitó la ropa.

O, gömleğini çıkardı.

Él se quitó la camisa.

Tom gömleğini çıkardı.

- Tom se quitó su camisa.
- Tom se quitó la camisa.

Mary küpelerini çıkardı.

- Mary se quitó los aretes.
- Mary se quitó los pendientes.

Mary bileziğini çıkardı.

Mary se quitó la pulsera.

O, gömleğimi çıkardı.

Ella jaló mi camisa.

O, kalemini çıkardı.

Él sacó su bolígrafo.

Tom kılığını çıkardı.

Tom se sacó su disfraz.

Tom gözlüğünü çıkardı.

Tom se quitó las gafas.

O, paltosunu çıkardı.

Él se quitó su abrigo.

Tom çoraplarını çıkardı.

Tomás se quitó las medias.

O, kolunu çıkardı.

Se ha descompuesto un brazo.

Tom kulaklıklarını çıkardı.

Tomás se quitó los auriculares.

Tom ceketini çıkardı.

Tomás se quitó la chaqueta.

Tom peruğunu çıkardı.

Tom se sacó la peluca.

Mary elbisesinin çıkardı.

Mary se quitó el vestido.

O, gözlüğünü çıkardı.

- Él se quitó las gafas.
- Él se sacó los anteojos.

O onunla çıkardı.

Ella solía salir con él.

Tom kravatını çıkardı.

Tom se sacó la corbata.

Tom ayakkabılarını çıkardı.

- Tom se sacó los zapatos.
- Tom se quitó los zapatos.

Tom şapkasını çıkardı.

Tom se quitó el sombrero.

Onu listeden çıkardı.

Él lo tachó de la lista.

Sami askısını çıkardı.

Sami se sacó sus coderas.

Cerrah hastanın apandisini çıkardı.

El cirujano le quitó el apéndice a su paciente.

Linda, dilini dışarı çıkardı.

Linda sacó la lengua.

Mary piyanosunu satışa çıkardı.

Mary puso su piano en venta.

Ondan sonra gözlüklerini çıkardı.

- Tras eso, se quitó las gafas.
- Después de eso, se quitó las gafas.

O, bir yumurta çıkardı.

Él sacó un huevo.

O beni yalancı çıkardı.

- Me ha hecho quedar como un mentiroso.
- Me hizo quedar como un mentiroso.

Juri onu temize çıkardı.

El jurado le absolvió.

Tom Mary'ye dilini çıkardı.

Tom le sacó la lengua a Mary.

Tom nikah yüzüğünü çıkardı.

Tom se quitó su anillo de bodas.

O biraz para çıkardı.

Él sacó unas monedas.

O, mendilini çekip çıkardı.

Él se sacó el pañuelo.

Cebinden bir şey çıkardı.

- Sacó algo de su bolsillo.
- Él se sacó algo del bolsillo.

O, sırrımı açığa çıkardı.

Él reveló mi secreto.

Tom cep telefonunu çıkardı.

Tom sacó su teléfono móvil.

Erkek çocuk giysilerini çıkardı.

El chico se sacó la ropa.

Tom tereyağını buzdolabından çıkardı.

Tom sacó la manteca de la heladera.

Tom koruyucu gözlüğünü çıkardı.

Tom se quitó sus gafas de seguridad.

Tom takma dişlerini çıkardı.

Tom se sacó su dentadura postiza.

Tom ıslak çoraplarını çıkardı.

- Tomás se quitó los calcetines mojados.
- Tomás se quitó las medias mojadas.
- Tomás se sacó los calcetines mojados.
- Tomás se sacó las medias mojadas.

O, ıslak çoraplarını çıkardı.

- Se quitó las medias mojadas.
- Se sacó las medias mojadas.
- Se quitó los calcetines mojados.
- Se sacó los calcetines mojados.

Başını pencereden dışarı çıkardı.

Asomó la cabeza por la ventana.

O, onu çamurdan çıkardı.

Ella lo sacó del lodo.

O onu baştan çıkardı.

Ella lo provocó.

O, sırrını açığa çıkardı.

Ella reveló su secreto.

Odaya girdiğinde şapkasını çıkardı.

Ella se quitó el sombrero en cuanto entró a la habitación.

Tom yüzümü kara çıkardı.

Tom me defraudó.

Tom, Mary ile çıkardı.

Tom solía salir con Mary.

Tom silahını kılıfından çıkardı.

Tom desenfundó su pistola.

Tom kutudan kapağı çıkardı.

Tom quitó la tapa de la caja.

Tom saati kolundan çıkardı.

Tom le quitó el reloj de su muñeca.

Tom yüzümü kara çıkardı ve ayrıca Mary'nin yüzünü de kara çıkardı

Tom me decepcionó y también a María.

Arkasından Google Video'yu da çıkardı.

También lanzó Google Video después de él.

Mary yumurtaları tek tek çıkardı.

Mary sacó los huevos uno por uno.

O, Jane'i akşam yemeğine çıkardı.

Él sacó a Jane a cenar.

Yüzüğünü çıkardı ve ona fırlattı.

Ella se quitó su anillo y se lo arrojó.

Onun söylediği onu çileden çıkardı.

Él se enfureció con lo que ella dijo.

Tom yanan arabadan Mary'yi çıkardı.

Tom sacó a Mary fuera del auto en llamas.

Paltosunun cebinden bir anahtar çıkardı.

Él sacó una llave del bolsillo de su abrigo.

Cebinden madeni bir para çıkardı.

Él sacó una moneda de su bolsillo.

Sıcak olduğu için ceketi çıkardı.

Él se quitó el abrigo porque hacía calor.

Tom portakal suyunu buzdolabından çıkardı.

Tom sacó el jugo de naranja de la heladera.

Tom buzdolabından birkaç yumurta çıkardı.

Tom sacó algunos huevos del frigorífico.

Tom salon dolabından süpürgeyi çıkardı.

Tom sacó la escoba del armario del vestíbulo.

Tom Mary'nin parmağından kıymığı çıkardı.

Tom retiró la astilla del dedo de María.

Tom, ayakkabılarını ve çoraplarını çıkardı.

- Tom se quitó los zapatos y los calcetines.
- Tom se sacó los zapatos y los calcetines.

Tom onun sırrını açığa çıkardı.

Tomás reveló su secreto.

O, yumurtaları birer birer çıkardı.

Él sacó los huevos uno por uno.

Polis memuru Tom'un kelepçelerini çıkardı.

El policía le quitó las esposas a Tom.

Tom raftan kitaplardan birini çıkardı.

Tom cogió uno de los libros de la estantería.

Tom, Mary'nin adını listeden çıkardı.

Tom tachó el nombre de María de la lista.

Tom ayakkabılarını ve çorapları çıkardı.

- Tom se quitó los zapatos y los calcetines.
- Tom se sacó los zapatos y los calcetines.

Onlar yeni bir albüm çıkardı.

Ellos lanzaron un nuevo álbum.

John cebinden bir anahtar çıkardı.

John sacó una llave de su bolsillo.

Firma beş kişiyi işten çıkardı.

La compañía despidió a cinco personas.

O, bisiklete binmenin keyfini çıkardı.

Él disfrutaba andar en bicicleta.

Tom kancayı balığın ağzından çıkardı.

Tom quitó el anzuelo de la boca del pescado.

Tom ceketini çıkardı ve astı.

Tom se sacó la chaqueta y la colgó.

Sihirle şapkasından bir tavşan çıkardı.

Él sacó un conejo de su sombrero con magia.

Tom Mary'ye baklayı ağzından çıkardı.

Tom le contó el secreto a Mary.

- General Motors 76.000 çalışanını işten çıkardı.
- General Motors 76.000 çalışanı işten çıkardı.

General Motors despidió a 76.000 trabajadores.

Ve imzası niteliğindeki kırmızı rujuyla çıkardı.

y su distintiva barra de labios roja.

Nasıl işlediğine dair fikirlerimizi ortaya çıkardı.

y cómo funciona el sistema legal criminal en sí.