Translation of "çıkardı" in Finnish

0.078 sec.

Examples of using "çıkardı" in a sentence and their finnish translations:

O paltosunu çıkardı.

Hän otti takin yltään.

Öğretmenine dilini çıkardı.

Hän näytti kieltä opettajalleen.

Tom, iPhone'unu çıkardı.

Tom otti esiin iPhonensa.

Tom çivileri çıkardı.

Tom veti naulat ulos.

Mary küpelerini çıkardı.

Mari otti korvakorunsa pois.

Tom ampulü çıkardı.

Tom irrotti lampun.

Tom ceketini çıkardı.

Tomi riisui takkinsa.

Tom Kulaklıklarını çıkardı.

Tomi otti pois kuulokkeensa.

Mary elbisesinin çıkardı.

Mary otti pois mekkonsa.

Tom şapkasını çıkardı.

Tom riisui lakkinsa.

Tom çoraplarını çıkardı.

- Tom otti sukat pois jalasta.
- Tom riisui sukkansa.

O, gözlüğünü çıkardı.

- Hän riisui silmälasinsa.
- Hän otti silmälasit pois päästään.

Tom çöpü dışarı çıkardı.

Tom vei roskat.

O biraz para çıkardı.

Hän otti esiin joitakin kolikoita.

Cebinden bir şey çıkardı.

Hän otti taskustaan jotain.

Tom okuma gözlüğünü çıkardı.

Tom otti lukulasinsa pois.

Tom dikkatle maskesini çıkardı.

Tom riisui naamionsa varovaisesti.

Tom maskeyi yüzünden çıkardı.

- Tomi otti naamion pois kasvoiltaan.
- Tomi otti naamion pois naamaltaan.
- Tomi otti maskin pois naamaltaan.

Tom sahte sakalını çıkardı.

- Tomi otti tekoparran pois kasvoiltaan.
- Tom irrotti tekopartansa.

Mary kurabiyeleri fırından çıkardı.

Mari otti keksit ulos uunista.

Tom, eldivenlerinden birini çıkardı.

Tom riisui toisen käsineensä.

Tom Mary'yi arabadan çıkardı.

Tom veti Marin ulos autosta.

O, onu çamurdan çıkardı.

Hän veti hänet pois mudasta.

Mary yumurtaları tek tek çıkardı.

Mary otti munat ulos yksi kerrallaan.

Tom yanan arabadan Mary'yi çıkardı.

Tom veti Marin ulos palavasta autosta.

Cebinden madeni bir para çıkardı.

Hän otti kolikon taskustaan.

Tom yastıktan yastık kılıfını çıkardı.

Tomi otti tyynyliinan pois tyynystä.

Tom portakal suyunu buzdolabından çıkardı.

Tomi otti appelisiinimehun jääkaapista.

Tom iPhonunu ceketinin cebinden çıkardı.

Tom otti iPhonensa ulos takintaskustaan.

Tom ellerindeki kanı yıkayarak çıkardı.

Tomi pesi veret käsistään.

Onun görünüşü beni baştan çıkardı.

- Hänen ulkomuotonsa johti minut harhaan.
- Hänen ulkonäkönsä harhautti minut.

John cebinden bir anahtar çıkardı.

Joni otti taskustaan avaimen.

- General Motors 76.000 çalışanını işten çıkardı.
- General Motors 76.000 çalışanı işten çıkardı.

General Motors irtisanoi 76 000 työntekijää.

O, cebinden bir madeni para çıkardı.

Hän otti kolikon taskustaan.

Tom buzdolabını açtı ve süt çıkardı.

- Tomi avasi jääkaapin ja otti maidon sieltä.
- Tomi avasi jääkaapin ja otti sen maidon sieltä.

Tom dolaptan bir şişe bira çıkardı.

Tom sai pullon olutta jääkaapista.

- Tom itiraf etti.
- Tom günah çıkardı.

Tuomo tunnusti.

Cüzdanını açtı ve çek defterini çıkardı.

Hän avasi kukkaronsa ja otti esiin shekkivihkon.

Tom fırını açtı ve keki çıkardı.

Tomi aukaisi uunin ja otti ulos kakun.

Tom çakısını çıkardı ve onu açtı.

Tom veti esiin taskuveitsensä ja avasi sen.

Tom çekmeceden bir kasap bıçağı çıkardı.

Tom otti lihaveitsen ulos pöytälaatikosta.

O iç ceket cebinden cüzdanını çıkardı.

Hän otti lompakon takin povitaskusta.

Tom cebinden bir parça kağıt çıkardı.

Tom veti paperilapun ulos taskustaan.

Tom Cumartesi akşamı kız arkadaşını dışarı çıkardı.

Tom vei tyttöystävänsä ulos lauantai-iltana.

Polis bu sabah nehirden bir ceset çıkardı.

Poliisi poimi ruumiin joesta tänä aamuna.

Yeni bir keşif, geceleri nasıl beslendiklerini ortaya çıkardı.

Viimeaikainen löytö paljasti, miten ne syövät öisin.

Arkadaşım benim ödevimi kopyaladı ve öğretmen bulup çıkardı.

- Minun kaverini kopioi minun kotitehtäväni, ja opettaja huomasi sen.
- Mun kaveri kopsas mun läksyt ja ope huomas sen.

Tom zarfı açtı, mektubu çıkardı ve onu açtı.

Tom avasi kirjekuoren, veti ulos kirjeen ja taitteli sen auki.

Tom şapkasını çıkardı ve başını eğerek selam verdi.

Tom otti hatun päästään ja kumarsi.

Tom bir özçekim çekebilmek için cep telefonunu çıkardı.

Tom otti esiin kännykkänsä, että hän voisi ottaa selfien.

Tom hol dolabından paltosunu çıkardı ve onu giydi.

Tom otti takkinsa eteisen kaapista ja puki sen ylleen.

Tom gömlek cebinden bir parça katlanmış kağıt çıkardı.

Tom otti paitansa taskusta taitellun paperin.

Tom fırından bir lezzetli-görünümlü bir pizza çıkardı.

Tomi otti herkullisen näköisen pitsan pois uunista.

Tom levyeyle sandığı açtı ve bir dinamit lokumu çıkardı.

Tom avasi arkun sorkkaraudalla ja otti ulos dynamiittipötkön.

Tom masasının çekmecesine uzandı ve bir ilaç şişesi çıkardı.

Tom kurotti pöytälaatikkoonsa ja otti esiin lääkepullon.

Tom cebinden biraz para çıkardı ve onu masanın üstüne koydu.

Tom otti vähän rahaa taskustaan ja laittoi ne pöydälle.

James Cameron film yapmak için yeni bir yol ortaya çıkardı.

James Cameron loi uuden tavan tehdä elokuvia.

Tom bir kayanın üzerine oturdu ve ayakkabısından bir taş çıkardı.

Tom istui alas kivelle ja otti pikkukiven pois kengästään.

Mary küpelerini çıkardı ve onları şifoniyerinin üstündeki mücevher kutusuna koydu.

Mari otti korvakorunsa pois ja laittoi ne lipastollaan olevaan korurasiaan.

Mary beline bir önlük bağladı ve daha sonra hindiyi fırından çıkardı.

Mari kietoi esiliinan vyötäisilleen ja otti sitten kalkkunan ulos uunista.

Tom alet çantasından demir testeresini çıkardı ve Mary'ye onu isteyip istemediğini sordu.

Tom otti rautasahan pois työkalupakistaan ja kysyi Marylta haluaako hän sen.

- Sergi ufak bir skandala neden oldu.
- Gösteri küçük çaplı bir rezalet çıkardı.

Näyttely aiheutti pienen skandaalin.

Tom restoranda herkesin önünde dizlerinin üzerine çöktü, cebinden bir elmas yüzük çıkardı ve herkes alkışlarken Mary'ye evlenme teklif etti.

Tom polvistui ravintolassa kaikkien nähden, otti timanttisormuksen esiin taskustaan ja kosi Maria kaikkien läsnäolevien aploodeeratessa.