Translation of "Onlarla" in Dutch

Onlarla görüşeceğim.

Ik zal met hen overleggen.

Onlarla konuş.

Praat met hen.

Onlarla ilgilenmelisin.

Je moet voor hen zorgen.

Onlarla ilgileneceğiz.

We zullen voor hen zorgen.

- Onlarla konuşabilir miyim?
- Onlarla konuşmam mümkün mü?

Kan ik met ze praten?

Onlarla sorunu tartışalım.

Laten we het probleem met hen overleggen.

Onlarla baş edemiyorum.

Ik kan ze niet aan.

Kardeşin onlarla mı?

Is je broer bij hen?

Onlarla ne yapabilirsin?

Wat kun je hiermee doen?

Onlarla uzlaşmaya çalıştık.

We hebben geprobeerd een compromis met hen te sluiten.

Biz onlarla ilgileneceğiz.

We zullen op hen letten.

Onlarla kal, Tom.

Blijf bij hen, Tom.

Onlarla birlikte büyüdüm.

Ik groeide op met hen.

Onlarla konuşmak istiyorum.

Ik zou graag met hen willen spreken.

Onlarla irtibat kurun.

- Neem contact met hen op.
- Neem contact met ze op.

O, onlarla konuşmayı kesti.

Hij hield op met hen te praten.

Bu gece onlarla görüşeceğim.

- Ik zie ze vanavond.
- Ik zie hen vanavond.

Onlarla bir ilgim yok.

Ik heb met hen niets te maken.

Sanırım zaten onlarla tanıştın.

Ik denk dat je ze al kent.

Ne zaman onlarla buluşuyorsun?

Hoe laat ontmoet je hen?

O onlarla konuşmak için durdu.

Hij hield op om met hen te praten.

Sanırım onlarla gitsem iyi olur.

Ik denk dat ik maar beter met hen mee kan gaan.

Onlarla ilgileneceğine bana söz verdin.

Je hebt me beloofd dat je voor ze zou zorgen.

Ve onlarla baş etmek zorunda kaldım,

en daar moest ik het mee doen

Onlarla müzakere yapması için onu atadık.

We hebben hem afgevaardigd om met hen te onderhandelen.

Bu konuda onlarla aynı fikirde olamam.

- Hiermee ben ik het met hen niet over eens.
- Hierover kan ik het met hem niet eens zijn.

Ve onlarla konuşmak ile yapabileceğimiz şey bu.

En dat is net wat wij kunnen doen door met hen te spreken.

Dinsel görüşlerini sizinle paylaşmak isteyen insanlar, sizin dinsel görüşünüzü onlarla paylaşmanızı neredeyse hiç istemezler.

Mensen die hun religieuze overtuigingen met je willen delen, willen bijna nooit dat jij die van jou met hen deelt.