Translation of "Boyatmak" in English

0.004 sec.

Examples of using "Boyatmak" in a sentence and their english translations:

Bu kumaşı boyatmak istiyorum.

I'd like to have this fabric dyed.

Tom arabasını maviye boyatmak istiyor.

Tom wants to have his car painted blue.

Yakında evimizi boyatmak zorunda kalacağız.

We're going to have to have our house painted soon.

Arabamı koyu maviye boyatmak istiyorum.

I want to have my car painted dark blue.

Tom arabasını maviye boyatmak istedi.

Tom wanted to have his car painted blue.

Erkek arkadaşım saçlarını mora boyatmak istiyor.

My boyfriend wants to dye his hair purple.

Bütün çocuklar yüzlerini boyatmak için sıraya girdiler.

All the kids lined up to have their faces painted.

Kızgın ev sahibi evini yeniden boyatmak istedi.

The angry homeowner wanted his house repainted.

Evimize boyatmak için ne kadar para ödediğimizi kimseye söylemeyeceğime söz verdim.

I promised not to tell anyone how much we paid to have our house painted.