Translation of "Bitirmem" in English

0.005 sec.

Examples of using "Bitirmem" in a sentence and their english translations:

Paketlemeyi bitirmem gerekiyor.

I have to finish packing.

Sadece bitirmem gerekiyor.

I just need to finish up.

Bunu bitirmem gerekiyor.

I need to finish it.

Garajı temizlemeyi bitirmem gerekiyor.

I need to finish cleaning out the garage.

Bitirmem gereken işlerim vardı.

I had some work that needed finishing.

Yaptığım şeyi bitirmem gerekiyor.

I need to finish what I'm doing.

Bunu bugün bitirmem gerek.

I need to finish this today.

İşi bir günde bitirmem imkansız.

It is impossible for me to finish the work in a day.

Bu kitabı okumayı bitirmem lâzım.

I need to finish reading this book.

Eve gidip ödevimi bitirmem lazım.

I've got to go home and finish my homework.

Onunla ilişkiyi bitirmem gerekiyor mu?

Should I break up with her?

''Okulu bitirmem gerek.'' diye gaza gelmiştim.

that while working full time,

Bir saat içinde ödevimi bitirmem gerekiyor.

I must finish my homework in an hour.

Raporu öğleden önce bitirmem gerektiğini biliyordum.

I knew I had to finish the report before noon.

Bu işi bir günde bitirmem imkansız.

It is impossible for me to finish this work in a day.

Japon ekonomisi hakkında bir yazı bitirmem gerekiyor.

I have to complete a paper on the Japanese economy.

- Odamı boyamayı bitirmeliyim.
- Odamı boyamayı bitirmem gerekiyor.

I need to finish painting my house.

İşi birkaç gün içinde bitirmem mümkün değil.

I could not possibly finish the work in a few days.

Yoruldum; yine de, ben ödevimi bitirmem gerekiyor.

I am tired; nevertheless, I must finish my homework.

Benim yarına kadar dönem ödevimi bitirmem imkansızdır.

- It is impossible for me to finish my term paper by tomorrow.
- It's impossible for me to finish my term paper by tomorrow.

Ne olursa olsun, bugün makaleyi bitirmem gerekiyor.

No matter what, I need to finish the article today.

İş birkaç saat içinde bitirmem için yeterince kolay.

The work is easy enough for me to finish in a couple of hours.

- Bunu bitirmeliyim.
- Bunu bitirmem gerekiyor.
- Bunu bitirmek zorundayım.

I've got to finish this.

- Kitabımı bitirmem gerekiyor.
- Kitabımı bitirmeliyim.
- Kitabımı bitirmek zorundayım.

I have to finish my book.

O kitabı okumayı bitirmem uzun bir zaman alacak.

It'll take me a long time to finish reading that book.

Ben genellikle sıkıcı bulduğum kitapları okumayı asla bitirmem.

I usually never finish reading books that I find boring.

İşi bir günde bitirmem sadece söz konusu değildir.

It is just out of the question for me to finish the work in a day.

Pazartesi gününe kadar bu raporu yazmayı bitirmem gerekiyor.

I need to finish writing this report by Monday.

Bu raporu 2.30'a kadar yazmayı bitirmem gerekiyor.

I have to finish writing this report by 2:30.

- Bitirilmesi gereken bazı işlerim vardı.
- Bitirmem gereken işlerim vardı.

I had some work that needed to be finished.

Hafta sonuna kadar bitirmem gereken 3 tane projem var!

I have 3 projects that I need to finish up by the weekend!

O bana saat altıya kadar işi bitirmem gerektiğini söyledi.

He told me that I must finish the work by six.

- Önce bunu bitirmeliyim.
- Önce bunu bitirmem gerekiyor.
- Önce bunu bitirmek zorundayım.

I have to finish this first.

- Yardımda bulunmazsan bitirmem mümkün olmayacak.
- Yardım etmezsen tamamlayamayacağım.
- Bana yardımcı olmazsan bitiremeyeceğim.

- I will not be able to finish if you don't help me.
- I won't be able to finish if you don't help me.

- Ödevimi bitirmem ne kadar zamanımı alacak.
- Ev ödevimi bitirmek ne kadar zamanımı alır?

How long will it take me to finish my homework?

- Halen ödevimi tamamlamam lazım.
- Hâlâ ev ödevimi bitirmeliyim.
- Hâlâ ev ödevimi bitirmem gerekiyor.

I still need to finish my homework.

- İşi saat dörde kadar bitirmek zorundayım.
- İşi dörde kadar bitirmek zorundayım.
- Saat dörde kadar işi bitirmem gerekiyor.

I have to finish the work by four o'clock.