Translation of "Lâzım" in Spanish

0.005 sec.

Examples of using "Lâzım" in a sentence and their spanish translations:

Kendimi korumam lâzım.

Necesito protegerme.

Doktora görünmem lâzım.

Necesito ver al doctor.

Not almam lâzım.

Necesito tomar apuntes.

Çocuklarımı düşünmem lâzım.

Tengo que pensar en mis hijos.

Seninle konuşmam lâzım.

Necesito hablar contigo.

- Hemen seni görmem lâzım.
- Hemen seninle görüşmem lâzım.

Necesito verte en seguida.

Seninle hemen konuşmam lâzım.

Necesito hablar contigo ahora.

Tom'la şimdi konuşmam lâzım.

Ahora tengo que hablar con Tom.

Bir çıkar yol bulmam lâzım.

Tengo que encontrar una salida.

Senin iyi olduğunu bilmem lâzım.

Necesito saber que estás bien.

Bu gece burada kalmam lâzım.

Necesito quedarme aquí esta noche.

Her ikinizle de konuşmam lâzım.

Necesito hablar con ustedes dos.

Tom buraya gelmeden gitmem lâzım.

Tengo que irme antes de que venga Tom.

- Seninle konuşmam lâzım.
- Seninle konuşmam gerek.

Necesito hablar con vos.

Buna neden ihtiyacın olduğunu bilmem lâzım.

Necesito saber por qué necesitas esto.

- Tom'la görüşmem gerekiyor.
- Tom'la konuşmam lâzım.

Debo hablar con Tom.

- Birkaç yere telefon etmem lâzım.
- Birkaç telefon görüşmesi yapmam gerekiyor.
- Birkaç arama yapmam lâzım.

Necesito hacer unas llamadas.

Trafik çok yoğun değilse zamanında gidebilmemiz lâzım.

Deberíamos llegar si no hay demasiado tráfico.

Bu parayı ona geri vermeyi unutmamam lâzım.

Tengo que acordarme de devolverle este dinero.

- Bir tercümana ihtiyacım var.
- Bana bir çevirmen lâzım.

Necesito un traductor.

- Bir arabaya ihtiyacım var.
- Bana bir araba lâzım.

- Necesito un coche.
- Necesito un auto.

- Kimin geleceğini bilmem lâzım.
- Kimin geleceğini bilmek istiyorum.

Necesito saber quién va a venir.

- Tom'la şahsen konuşmam gerekiyor.
- Tom'la şahsen konuşmam lâzım.

Necesito hablar con Tom en persona.

- Tom'u hastaneye götürmem lâzım.
- Tom'u hastaneye götürmem gerekiyor.

Necesito llevar a Tom al hospital.

- Tom'un kim olduğunu öğrenmem lâzım.
- Tom'un kim olduğunu öğrenmem gerekiyor.

Necesito saber quién es Tom.

- Senin kim olduğunu bilmem lâzım.
- Senin kim olduğunu öğrenmek istiyorum.

- Necesito saber quién eres.
- Necesito saber quiénes son ustedes.

- Üç sandalyeye daha ihtiyacımız var.
- Bize üç sandalye daha lâzım.

Necesitamos tres sillas más.

- Bir sandalyeye daha ihtiyacımız var.
- Bize bir sandalye daha lâzım.

Necesitamos una silla más.

- Böyle şekerli dondurma yemeyi bırakmam lâzım.
- Böyle tatlı dondurma yemekten vazgeçmeliyim.

Tengo que dejar de comer helado tan dulce.

- Bu kitabı bugün kütüphaneye iade etmem lâzım.
- Bu kitabı bugün kütüphaneye geri götürmeliyim.

Debo devolver este libro a la biblioteca hoy.

- Bu kitabı bugün kütüphaneye iade etmem lâzım.
- Kitabı bugün kütüphaneye iade etmek zorundayım.

Debo devolver este libro a la biblioteca hoy.