Translation of "Gereken" in English

Bence yapmamız gereken

And I think

Anlatmamız gereken hikâye

The story we need to tell

gereken bir şiirdir .

discussed already.

Yapılması gereken budur.

This is what had to be done.

Yapmam gereken bu.

It's what I've got to do.

Korkması gereken sensin.

You're the one who ought to be afraid.

Olması gereken buydu.

It's what was meant to happen.

Olması gereken budur.

That's what's supposed to happen.

Gereken niteliklere sahibiz.

We've got what it takes.

Olması gereken bu.

That's what needs to happen.

Yapmamız gereken nedir?

What is it that we have to do?

Yapmanız gereken budur.

This is what you have to do.

- Yapmam gereken şey bu.
- Yapmam gereken şey oydu.

That's what I need to do.

- Bitirilmesi gereken bazı işlerim vardı.
- Bitirmem gereken işlerim vardı.

I had some work that needed to be finished.

- Sen endişeli olması gereken kişisin.
- Endişeli olması gereken sensin.

You're the one who should be worried.

Düşünmeniz gereken iki boyut.''

Two dimensions that you have to think about."

Yapmamız gereken son şey.

is clean the ocean.

Dikkate alınması gereken farklılıklar:

differences that we have to take into account:

Tüm yapman gereken beklemek.

All you have to do is to wait.

Bütün yapman gereken beklemek.

All you have to do is wait.

Onlar tartışmamız gereken konular.

They are matters which we need to discuss.

Bu yapman gereken şey.

This is what you're supposed to do.

Oturmamız gereken yer budur.

This is where we're supposed to sit.

Oturman gereken yer budur.

This is where you're supposed to sit.

Yapmam gereken şey budur.

- That's what I should've done.
- That's what I should have done.

Bunu yapması gereken bendim.

It was me who was supposed to do this.

Kızgın olman gereken Tom.

It's Tom you should be angry with.

Sinirli olması gereken Tom.

It's Tom who should be nervous.

Senin bağırman gereken Tom.

It's Tom you should be yelling at.

Bu söylemen gereken şey.

That's what you should say.

Uğraşmam gereken sorunlarım vardı.

I had issues I had to deal with.

Yapmam gereken görüşmeler vardı.

I had some calls to make.

Bitirmem gereken işlerim vardı.

I had some work that needed finishing.

Konuşmam gereken insanlar var.

I have people I need to talk to.

Yapmam gereken şeyler var.

I have things I need to do.

Yapılması gereken işim var.

I have work that must be done.

Yetiştirmemiz gereken işler var.

We have a deadline to meet.

Bütün gereken bu mu?

Is that all it takes?

O tartışmamız gereken şey.

That's what we have to discuss.

O yapmamız gereken şey.

That's what we need to do.

Görmem gereken biri var.

There's someone I've got to see.

Faturayı ödemesi gereken sensin.

You're the one who should pay the bill.

Tom korkman gereken kişidir.

Tom is the one you should be afraid of.

Tüm yapmam gereken bu.

That's all I have to do.

Olması gereken şey budur.

This is what must happen.

Olması gereken o değil.

That's not what was supposed to happen.

Olması gereken bu değil.

This isn't what was supposed to happen.

Tom konuşman gereken kişidir.

Tom is the one you need to talk to.

Bu olması gereken yerde.

It's where it's supposed to be.

Bütün söylemem gereken bu.

That's all I need to say.

Tüm söylemem gereken bu.

That's all I should say.

Sorulması gereken soru neden.

The question is why not.

Tartışmamız gereken şeylerimiz var.

We have things we need to discuss.

Bütün yapman gereken gülümsemek.

All you have to do is smile.

Tek yapmanız gereken sormak.

All you have to do is ask.

Bütün yapman gereken sormaktı.

All you had to do was ask.

Olmamız gereken yerde değiliz.

We aren't where we are supposed to be.

Bilmem gereken şeyler var.

- There are things I must know about.
- There are things I have to know about.

Konuşman gereken kişi Tom'dur.

Tom is the one you should be talking to.

Yapılması gereken hakkında konuşmalıyız.

We need to talk about what needs to be done.

Yapmam gereken bu mu?

Is that what I'm supposed to do?

Onlara söylememiz gereken bu.

That's what we should be telling them.

Odakanman gereken yer bu.

That's the point you should focus on.

Bütün yapması gereken bu.

This is all he has to do.

Bütün bilmem gereken budur.

- This is all I need to know.
- That's all I have to know.

Yapman gereken şey bu.

That's what you should do.

Söylemem gereken şey budur.

- That's what I should've said.
- That's what I should have said.

Bilmem gereken şey bu.

That's what I need to know.

Yapmam gereken şey odur.

That's what I'm supposed to be doing.

Bütün bilmem gereken bu.

That's all I need to know.

Tüm bilmem gereken bu.

That's all I needed to know.

Korkman gereken biri değilim.

I'm not the one you should be afraid of.

Dinlemen gereken kişi benim.

I'm the one you should be listening to.

Emin olmamız gereken şey

We all need to make sure that there's no child,

Sözler tutulması gereken şeylerdir.

Promises are things that must be kept.

Yapmamız gereken şeyi yapmalıyız.

We need to do what we need to do.

İlgilenilmesi gereken sorunlarımız var.

We have problems that need to be dealt with.

Yapılması gereken şeyi yaptılar.

They did what had to be done.

Bilmem gereken kadar bilmiyorum.

I don't know as much as I should.

Yapmamız gereken otoyollarımız var.

We have highways that we need to build.

Zaten olmamız gereken yerdeyiz.

We're already where we need to be.

İşte yapmanız gereken şey.

Here's what you should do.

Olması gereken şey olmalı.

What must be must be.

Yapmamız gereken şeyi yaptık.

We did what we were supposed to do.

Sanırım gereken şeylere sahibim.

I think I have what it takes.

Sormanız gereken kişi Tom'dur.

Tom is the one you should be asking.

Yapmamız gereken şey o.

That's what we were supposed to do.

Muhtemelen yapmamız gereken bu.

That's probably what we should do.

Tom ağlaması gereken kişidir.

Tom is the one who should be crying.

Yapmam gereken şeyler vardı.

I had things I needed to do.

Yapmamız gereken bu değil.

That's not what we need to do.

Öğrenmem gereken şey bu.

That's what I need to find out.

Bilmen gereken şey bu.

This is what you need to know.