Translation of "Binen" in English

Tom arabaya binen son kişiydi.

Tom was the last one into the car.

Tom kamyonete binen son kişiydi.

Tom was the last one to get in the van.

Bisiklete binen çocuk benim erkek kardeşimdir.

The boy riding a bicycle is my brother.

Bu çevrede atlara binen çok insan görüyor musun?

Do you see many people riding horses around here?

Yüksek tansyion kalp ve damarlara binen yükü artırır.

High blood pressure increases the workload of the heart and the arteries.

Borman, Lovell ve Anders, güçlü Satürn V'e binen ilk astronotlar olacaktı

Borman, Lovell and Anders would be the first astronauts to ride the mighty Saturn V.