Translation of "Bilmektir" in English

0.018 sec.

Examples of using "Bilmektir" in a sentence and their english translations:

Bilgeliğin başı kendini bilmektir.

Knowing yourself is the beginning of all wisdom.

Benim işim bu şeyleri bilmektir.

My job is to know these things.

Hayatta kalma yollarından biri, gereksiz riskler alınmayacak zamanı bilmektir.

[Bear] Part of survival is knowing when not to take unnecessary risks.

Hayatta en zor şey hangi köprülerin geçileceğini ve hangi köprülerin yakılacağını bilmektir.

The hardest thing in life is knowing which bridges to cross and which bridges to burn.

- Dil öğrenmenin en zor kısmı kelime bilgisini ezberlemektir.
- Dil öğrenmenin en zor kısmı kelimeleri ezbere bilmektir.

The hardest part of learning a language is knowing the vocabulary by heart.