Translation of "Bildiklerini" in English

Bildiklerini ona anlat.

Tell him what you know.

Tom'a bildiklerini anlat.

Tell Tom what you know.

- Onların bizi bildiklerini düşünüyoruz.
- Onların bizi bildiklerini sanıyoruz.

We think that they know us.

Sen bildiklerini bana öğretmelisin.

You must teach me what you know.

Tom hakkında bildiklerini bana söyle.

Tell me what you know about Tom.

Tom bildiklerini bize söyleyeceğini söyledi.

- Tom said he's going to tell us what he knows.
- Tom said that he's going to tell us what he knows.

Ben onların ne bildiklerini bilmiyorum.

I don't know what they know.

Tom bildiklerini Mary'ye söylemeyi reddetti.

Tom refused to tell Mary what he knew.

Bazıları her şeyi bildiklerini iddia ederler.

Some claim to know everything.

Bize Tom'un sorunları hakkında bildiklerini söyle.

Tell us what you know about Tom's problems.

Lütfen, onun hakkında bildiklerini bana anlat.

Please tell me what you know about it.

Alıntılardan nefret ederim. Bildiklerini bana söyle.

I hate quotations. Tell me what you know.

Bazı insanlar her şeyi bildiklerini iddia ederler.

Some people claim to know everything.

Tom ve Mary her şeyi bildiklerini düşünüyor.

- Tom and Mary think they know everything.
- Tom and Mary think that they know everything.

Tom ve Mary onu yalnız yapmaları gerektiğini bildiklerini söylediler.

- Tom and Mary said they knew they should do that alone.
- Tom and Mary said that they knew they should do that alone.

Tom ve Mary'nin John'un kendilerini neden görmezden geldiğini bildiklerini sanmıyorum.

I don't think Tom and Mary know why John is ignoring them.

Tom ve Mary onu tek başlarına yapmaları gerektiğini bildiklerini söylediler.

- Tom and Mary said they knew they should do that alone.
- Tom and Mary said that they knew they should do that alone.

Tom'un ve Mary'nin klasik müzik hakkında çok şey bildiklerini düşünmüyorum.

I don't think Tom and Mary know much about classical music.

- Tom'un büyüdüğü yer hakkında bütün bildiklerini bize anlat.
- Tom'un büyüdüğü yer hakkında bildiğin her şeyi bize anlat.

Tell us everything you know about where Tom grew up.