Translation of "Benimki" in English

Hangisi benimki?

- Which is mine?
- Which one is mine?

O benimki.

- It is mine.
- It's mine.

Benimki siyah!

Mine is black!

Onlar benimki.

- They are mine!
- They're mine.

Benimki mi?

- Is that mine?
- Is this mine?

Benimki siyah.

Mine is black.

Benimki elektriklidir.

Mine is electric.

Benimki orada.

Mine is over there.

Benimki de sihir.

Mine is magic.

Bu benimki değil.

- It isn't mine.
- It's not mine.
- It is not mine.

Bu sözlük benimki.

This dictionary is mine.

Son kartpostal benimki.

The last card is mine.

Kedi benimki değil.

The cat is not mine.

O benimki değil.

- That's not mine.
- That isn't mine.

Bu benimki mi?

Is this mine?

Siyah olan benimki.

The black one is mine.

Benimki tamamen farklı.

Mine is totally different.

Benimki kırmızı olan.

Mine is the red one.

Onlar benimki değil.

They aren't mine.

Benimki değil mi?

Isn't that mine?

O araba benimki.

That car is mine.

Benimki hala bende.

I still have mine.

Masadaki para benimki değil.

- The money on the desk is not mine.
- The money on the desk isn't mine.

Arabalardan hiçbiri benimki değil.

- None of the cars is mine.
- None of the cars are mine.

Bu ev benimki değil.

- This house is not mine.
- This house isn't mine.

- Benim bu.
- Benimki o.

- That's mine.
- That belongs to me.

Bunun benimki olduğunu düşündüm.

- I thought this was mine.
- I thought that this was mine.

Onun benimki olduğunu düşündüm.

- I thought it was mine.
- I thought that it was mine.

O benimki, onunki değil.

It's mine, not hers.

Senin hatan, benimki değil.

It's your fault, not mine.

Başarıların benimki ile karşılaştırılamaz.

Your achievements cannot be compared with mine.

Benimki Tom'unkinden daha büyük.

Mine is bigger than Tom's.

Tıpatıp benimki gibi görünüyor.

It looks exactly like mine.

Benimki seninkinden daha iyi.

Mine is better than yours.

Gözleri benimki ile kilitlendi.

His eyes locked with mine.

- O benimki.
- Benim bu.

- That is mine.
- It is mine.
- That's mine.
- It's mine.
- This is mine.

Benimki seninkinden daha büyük.

- Mine is bigger than yours.
- Mine's bigger than yours.

Bu kitap benimki değil.

This book isn't mine.

Bu şeyler benimki değil!

These things aren't mine!

Yeşil çatılı ev benimki.

The house with the green roof is mine.

Bu bavul benimki değil.

This suitcase isn't mine.

O gerçekten benimki olabilir mi?

Can it really be mine?

O, benimki ile aynı renk.

That is the same color as mine.

Bu benimki ve bu seninki.

This is mine, and this is yours.

Bu senin sorunun, benimki değil.

It's your problem, not mine.

Bu onun sorunu, benimki değil.

It's his problem, not mine.

İşte senin köpeğin. Benimki nerede?

Here is your dog. Where is mine?

O kahverengi olan da benimki.

That brown one is mine, too.

Bu, Tom'un gömleği, benimki değil.

This is Tom's shirt, not mine.

Onun evi ve benimki bitişik.

His house and mine are adjacent.

Senin tahminin benimki kadar iyi.

Your guess is as good as mine.

Bu köpek senin. Benimki nerede?

This dog is yours. Where is mine?

Takım elbisen benimki ile aynı.

Your suit is the same as mine.

Tom'un tahmini benimki kadar iyi.

Tom's guess is as good as mine.

"Babam alkol kullanmaz." "Benimki de."

"My father doesn't drink alcohol." "Mine doesn't either."

Bu kalem seninki. Benimki sırada.

This pencil is yours. Mine is on the desk.

O küçük motosiklet benimki değil.

That moped isn't mine.

Hafızan benimki kadar iyi, sanırım.

Your memory is as good as mine, I think.

Sana onun benimki olmadığını söyledim.

I told you it wasn't mine.

Onlara onun benimki olmadığını söyledim.

I told them it wasn't mine.

Ona onun benimki olmadığını söyledim.

I told him it wasn't mine.

Benimki ile aynı rakete sahipsin.

You have the same racket as I have.

O büyük olan da benimki.

That big one is also mine.

Şu küçük olan da benimki.

That small one is also mine.

Kişisel bilgisayarın benimki ile aynı.

Your personal computer is identical with mine.

Senin problemin ve benimki benzer.

Your problem and mine are similar.

Juan'ın gömleği benimki kadar şık.

Juan's shirt is as elegant as mine.

Benimki, seninki kadar iyi değil.

- Mine is not as good as yours.
- Mine isn't as good as yours.

Senin düşmanın kesinlikle benimki değil.

Your enemy is certainly not mine.

Odanız benimki kadar büyük mü?

Is your room as big as mine?

Tom senin arkadaşın, benimki değil.

Tom is your friend, not mine.

Benimki Tom'unki kadar iyi değil.

Mine isn't as good as Tom's.

Bu Tom'un şemsiyesi, benimki değil.

That's Tom's umbrella, not mine.

Ofisiniz benimki kadar büyük değil.

Your office isn't as large as mine.

Senin sandalyen benimki ile tamamen aynı.

Your chair is identical to mine.

O, benimki gibi bir şey midir?

Is it anything like mine?

O benimki. Onunkinin nerede olduğunu bilmiyorum.

- That is mine. I don't know where yours is.
- That is mine. I don't know where his is.
- That one over there is mine. I do not know where his is.
- That's mine. I don't know where yours is.

Bu benimki. Onunkinin nerede olduğunu bilmiyorum.

That is mine. I don't know where hers is.

Senin yerin mi yoksa benimki mi?

Your place or mine?

Ben seninkini görüyorum ama benimki nerede?

I see yours, but where are mine?

Bu benimki. Seninkinin nerede olduğunu bilmiyorum.

- That is mine. I don't know where yours is.
- That's mine. I don't know where yours is.

- Benimkine hâlâ sahibim.
- Benimki hâlâ duruyor.

I still have mine.

Onun ilgi alanları benimki ile çatışıyor.

His interests clash with mine.

Bu konudaki tahmininiz benimki kadar iyi.

Your guess is as good as mine on this.

Köpeğin ne kadar büyük? Benimki küçük.

How big is your dog? Mine is small.

Senin işin benimki kadar zor değil.

- Your work is not as difficult as mine.
- Your work isn't as difficult as mine.

Bu saat benimki değil ama seninki.

This watch is not mine but yours.

Sen benimki ile aynı kameraya sahipsin.

You have the same camera as mine.

Senin köpeğin büyüktür ve benimki küçüktür.

Your dog is big and mine is small.

Şu evi görüyor musunuz? O benimki.

- Do you see that house? It's mine.
- Do you see that house? That's my house.

Tom'un doğum günü ekim'de, benimki kasım'da.

Tom's birthday is in October and mine is in November.

Tom benimki gibi bir şapka giyiyor.

Tom is wearing a hat like mine.