Translation of "Bakmıyorsun" in English

- Sen bakmıyorsun.
- Bakmıyorsunuz.
- Bakmıyorsun.

- You're not looking.
- You are not looking!

Sen bakmıyorsun.

- You're not looking.
- You aren't looking.

Büyük resme bakmıyorsun.

You're not looking at the big picture.

Bana bakmıyorsun bile.

You're not even looking at me.

Neden bir bakmıyorsun?

Why don't you have a look?

Neden kendin bakmıyorsun?

Why don't you see for yourself?

- Sen bakmıyorsun.
- Bakmıyorsunuz.

You aren't looking.

Neden aynaya bakmıyorsun?

Why don't you take a look in the mirror?

Neden kendi işine bakmıyorsun?

Why don't you mind your own business?

Neden daha yakından bakmıyorsun?

Why don't you take a closer look?

Neden kendi işlerine bakmıyorsun?

Why don't you tend to your own affairs?

Neden buraya gelip kendin bakmıyorsun?

Why don't you come out here and look for yourself?

- Resmin bütününe bakmıyorsun.
- Bütün resme bakmıyorsunuz.

You're not looking at the whole picture.

Neden Tom'a yardım edebilip edemeyeceğine bakmıyorsun?

Why don't you see if you can help Tom?

Neden bir değişiklik olsun diye aynaya bakmıyorsun?

Why don't you take a look in the mirror for a change?

- Neden bunun tadına bakmıyorsun?
- Neden bunun tadını denemiyorsun?

Why don't you try a taste of this?