Translation of "Büyüklükte" in English

0.004 sec.

Examples of using "Büyüklükte" in a sentence and their english translations:

Bu büyüklükte.

It's about this big.

Makul büyüklükte asteroit

reasonably sized asteroid

Ne büyüklükte arıyorsun?

What size are you looking for?

Bifteğimi orta büyüklükte severim.

I like my steak medium.

Merkatör haritasında aynı büyüklükte görünüyorlar.

On the mercator map they look about the same size.

Orta büyüklükte bir evim var.

I have a medium-sized house.

Onun evi benimkinin üç katı büyüklükte.

His house is three times as big as mine.

Bizim okulumuz sizinkiyle aynı büyüklükte değildir.

Our school was not the same size as yours.

Deprem muazzam büyüklükte bir tsunamiye neden oldu.

The earthquake caused a tsunami of immense size.

Tom'un evi Mary'ninkiyle hemen hemen aynı büyüklükte.

Tom's house is about the same size as Mary's.

George inanılmaz büyüklükte bir gırtlak kemiğine sahiptir.

George has an incredibly large Adam's apple.

Dünyayı yok edebilecek kadar büyüklükte bir gök taşı

a sky stone large enough to destroy the world

Leyla o büyüklükte bir ahır olduğunu fark etmemişti.

Layla never realized there was a ranch that size.

- Ne kadar büyük bir koliye ihtiyacın var?
- Sana ne büyüklükte bir kutu lazım?

How big a box do you need?

- Onun evi benimkinden üç kat büyük.
- Onun evi benimkinin üç katı kadar büyük.
- Onun evi benimkinin üç katı büyüklükte.

- His house is three times larger than mine.
- His house is three times as big as mine.