Translation of "Benimkinin" in English

0.004 sec.

Examples of using "Benimkinin" in a sentence and their english translations:

Onun evi benimkinin karşısındadır.

His house is across from mine.

Tom'un evi benimkinin yanında.

- Tom's house is next to my house.
- Tom's house is next to mine.

Sami'nin dolabı benimkinin yanındaydı.

Sami's locker was next to mine.

Tom çadırını benimkinin yanında kurdu.

Tom pitched his tent next to mine.

Tom elini benimkinin üstüne koydu.

Tom put his hand on mine.

Fotoğraf makineniz yalnızca benimkinin yarısı büyüklüğünde.

Your camera is only half the size of mine.

Onun evi benimkinin üç katı büyüklükte.

His house is three times as big as mine.

Arkadaşımda benimkinin iki katı pul var.

My friend has twice as many stamps as I do.

Senin kitabın benimkinin boyutunun iki katı kadar.

Your book is double the size of mine.

Senin odan benimkinin boyutunun iki katı kadar.

Your room is twice the size of mine.

Onun kamerası benimkinin üç katı kadar pahalı.

His camera is three times as expensive as mine.

Onun odası benimkinin iki katı kadar büyüktür.

His room is twice as large as mine.

Gelirin, benimkinin yaklaşık iki katı kadar büyük.

Your income is about twice as large as mine is.

Tom'un köpeği benimkinin iki katı kadar büyük.

Tom's dog is twice as big as mine.

Geliriniz yaklaşık olarak benimkinin iki katı kadar büyük.

- Your income is about twice as large as mine.
- Your income is about twice as large as mine is.

O benimkinin on katı fazla ingilizce kelime biliyor.

She knows ten times as many English words as I do.

Senin evinin ve benimkinin arasında orta noktada buluşalım.

Let's meet halfway between your house and mine.

Bu benim kedim değil. Benimkinin beyaz ayakları var.

This is not my cat. Mine has white feet.

- Onun evi benimkinden üç kat büyük.
- Onun evi benimkinin üç katı kadar büyük.
- Onun evi benimkinin üç katı büyüklükte.

- His house is three times larger than mine.
- His house is three times as big as mine.

Tom'un evi en az benimkinin iki katı kadar büyük.

Tom's house is at least twice as big as mine.

Senin cep telefonunu ödünç alabilir miyim? Benimkinin pili bitmiş.

Could I borrow your cell? Mine ran out of energy.

Tom'un evi en azından benimkinin üç katı kadar büyük.

Tom's house is at least three times as large as mine.

Etrafa baktım ve benimkinin yoldaki tek araba olduğunu fark ettim.

I looked around and noticed that mine was the only car on the road.

Bu genç insanlardan bazıları benimkinin iki katı kadar uzun bacaklara sahipler.

Some of these young people have legs twice as long as mine.

- Tom benim iki katım kadar yaşlı.
- Tom'un yaşı benim iki katım.
- Tom'un yaşı benimkinin iki katı.

- Tom is twice as old as me.
- Tom is twice as old as I am.