Translation of "Görünüyorlar" in English

0.011 sec.

Examples of using "Görünüyorlar" in a sentence and their english translations:

Harika görünüyorlar.

They look cool.

Mutlu görünüyorlar.

They look happy.

Genç görünüyorlar.

They look young.

Çok yorgun görünüyorlar.

They look very tired.

Onlar sağlıklı görünüyorlar.

They look healthy.

Eğleniyor gibi görünüyorlar.

- They seem to be enjoying themselves.
- They seem to be having fun.
- They appear to be having fun.
- It seems they're having fun.
- It seems they are having fun.
- It seems they are enjoying themselves.
- It seems they're enjoying themselves.
- They appear to be enjoying themselves.

Çok mutlu görünüyorlar.

They look so happy.

Onlar üzgün görünüyorlar.

They seem upset.

Onlar tanıdık görünüyorlar.

They look familiar.

Onlar mutlu görünüyorlar.

They seem happy.

Onlar ölü görünüyorlar.

They appear dead.

Onlar sıkılmış görünüyorlar.

They look bored.

Onlar şaşkın görünüyorlar.

They look confused.

Onlar yorgun görünüyorlar.

They look exhausted.

Onlar iyi görünüyorlar.

They look good.

Onlar harika görünüyorlar.

They look great.

Onlar güzel görünüyorlar.

They look pretty.

Onlar müthiş görünüyorlar.

They look smashing.

Onlar şaşırmış görünüyorlar.

They look surprised.

Onlar endişeli görünüyorlar.

- They look worried.
- They seem worried.

Onlar taşınmış görünüyorlar.

They seem moved.

Onlar korkmuş görünüyorlar.

They seem scared.

Onlar ciddi görünüyorlar.

They seem serious.

İşler iyi görünüyorlar.

Things look good.

Bugün meşgul görünüyorlar.

They look busy today.

Çok meşgul görünüyorlar.

They look very busy.

Öğrenciler ilgilenmiş görünüyorlar.

The students seem interested.

Çocukların sağlıklı görünüyorlar.

Your children look healthy.

Onlar sevimli görünüyorlar.

They look lovely.

Birlikte çok mutlu görünüyorlar.

They look very happy together.

Mutlu görünüyorlar, değil mi?

- They seem to be happy, don't they?
- They seem happy, don't they?

Onlar dehşete kapılmış görünüyorlar.

They look horrified.

Birbirlerine âşık gibi görünüyorlar.

They seem to be in love with each other.

Onlar çok meşgul görünüyorlar.

They seem very busy.

Giydiğin ayakkabılar oldukça pahalı görünüyorlar.

The shoes you are wearing look rather expensive.

Onlar gerçeği biliyor gibi görünüyorlar.

They appear to know the fact.

Onlar gerçeğin farkında gibi görünüyorlar.

They seem to be conscious of the fact.

Onlar bazı açılardan benzer görünüyorlar.

They look similar in some ways.

Onlar birlikte çok sevimli görünüyorlar.

They look so cute together.

Bir ihtilaf yaşıyor gibi görünüyorlar.

They seem to be having a disagreement.

Bir tartışma yaşıyor gibi görünüyorlar.

They seem to be having an argument.

Merkatör haritasında aynı büyüklükte görünüyorlar.

On the mercator map they look about the same size.

Tom ve Mary şaşırmış görünüyorlar.

Tom and Mary appear surprised.

İnsanlar günümüzde daha ciddi görünüyorlar.

People seem more serious nowadays.

Tom'la Mary çok yorgun görünüyorlar.

Tom and Mary look very tired.

Tom ve Mary şaşkın görünüyorlar.

Tom and Mary look surprised.

Tom ve Mary endişeli görünüyorlar.

Tom and Mary look worried.

Tom ve Mary sağlıklı görünüyorlar.

- Tom and Mary look healthy.
- Tom and Mary look like they're healthy.

Tom ve Mary korkmuş görünüyorlar.

Tom and Mary seem scared.

Tom ve Mary mutlu görünüyorlar.

Tom and Mary seem happy.

Tom ve Mary yorgun görünüyorlar.

Tom and Mary look tired.

Tom ve Mary neşeli görünüyorlar.

- Tom and Mary seem happy.
- Tom and Mary look happy.

Tom ve Mary bunalmış görünüyorlar.

Tom and Mary look bored.

Tom ve Mary üzgün görünüyorlar.

Tom and Mary look sad.

Küçük tepeler uçaktan düz görünüyorlar.

Small hills look flat from an airplane.

Onlar sonuçtan memnun gibi görünüyorlar.

It looks like they're satisfied with the result.

En iyi arkadaşlar gibi görünüyorlar.

They look like best friends.

Tom ve Mary uykulu görünüyorlar.

Tom and Mary look sleepy.

- Çocuklar çok hayal kırıklığına uğramış görünüyorlar.
- Oğlanlar çok hayal kırıklığına uğramış görünüyorlar.

The boys look very disappointed.

çok ortak yanları yokmuş gibi görünüyorlar.

they do not look like they have a lot in common, do they?

Tom ve Mary aşık gibi görünüyorlar.

Tom and Mary seem to be in love.

Tom ve Mary birlikte iyi görünüyorlar.

Tom and Mary look good together.

Onlar evli yaşamdan sıkılmış gibi görünüyorlar.

It seems that they're bored of married life.

Nükleer silahlar hakkında endişeleniyor gibi görünüyorlar.

They seem to be worrying about nuclear weapons.

Onlar uzun süredir evliymiş gibi görünüyorlar.

They sound like they've been married for a long time.

Bugün kötü bir ruh halinde görünüyorlar.

They seem to be in a bad mood today.

Tom ve Mary birlikte şirin görünüyorlar.

Tom and Mary look cute together.

Onlar, saç rengi hariç aynı görünüyorlar.

They look alike except for the color of their hair.

Tom ve Mary birbirlerine bağlı görünüyorlar.

Tom and Mary seem to belong together.

Tom ve Mary eğleniyor gibi görünüyorlar.

Tom and Mary seem to be having fun.

Onlar Roma'da iyi zaman geçirmiş gibi görünüyorlar.

They seem to have had a good time in Rome.

Tom ve Mary birlikte çok mutlu görünüyorlar.

- Tom and Mary seem to be so happy together.
- Tom and Mary seem so happy together.
- Tom and Mary seem very happy together.
- Tom and Mary seem to be very happy together.

Onlar nükleer silahlardan endişe duyuyor gibi görünüyorlar.

They seem to be concerned with nuclear weapons.

Bizim hakkımızda her şeyi biliyorlar gibi görünüyorlar.

They seem to know all about us.

Tom ve Mary birbirleri için uygun görünüyorlar.

Tom and Mary seem to be suited for each other.

Onların her ikisi de çok üzgün görünüyorlar.

They both look so sad.

Tom ve Mary yakın arkadaşlar gibi görünüyorlar.

Tom and Mary seem to be close friends.

Tom ve Mary birini bekliyor gibi görünüyorlar.

- It looks like Tom and Mary are waiting for someone.
- It looks like Tom and Mary are waiting for somebody.

Tom ve Mary ne yaptıklarını biliyor gibi görünüyorlar.

Tom and Mary seem to know what they're doing.

Burada çalışan insanlar ne yaptıklarını biliyor gibi görünüyorlar.

The people working here seem to know what they're doing.

Tom ve Mary bir tartışmanın ortasında gibi görünüyorlar.

Tom and Mary seem to be in the middle of a discussion.

Tom ve Mary bir kavganın ortasında gibi görünüyorlar.

Tom and Mary seem to be in the middle of a fight.

Tom ve Mary birbirleriyle flört ediyor gibi görünüyorlar.

Tom and Mary seem to be flirting with each other.

Tom ve Mary gerçekten birbirlerine âşık gibi görünüyorlar.

Tom and Mary seem to really be in love with each other.