Translation of "Ayarlamak" in English

0.024 sec.

Examples of using "Ayarlamak" in a sentence and their english translations:

Ayarlamak zorundasın.

You have to adjust.

Herkes ayarlamak zorunda.

- Everybody has to adjust.
- Everyone has to adjust.

Tom'la bir görüşme ayarlamak isterim.

I'd like to set up a meeting with Tom.

Ben düzgün şeyler ayarlamak istiyorum.

I'd like to set things straight.

Her şeyi ayarlamak zorunda kaldık.

We had to adjust everything.

Biz müzakereler için sahne ayarlamak zorundayız.

We have to set the scene for negotiations.

- Açıkçası uyum zordu.
- Açıkçası ayarlamak zordu.

Obviously the adjustment was hard.

Biz kapıyı ayarlamak için şim kullanırız.

To adjust the door, we use shims.

Uymak ve kan basıncı ilaçlarını ayarlamak zor.

It's tough to do adherence and adjust your blood pressure medications.

Kendini sıcaklığın ani değişimlerine göre ayarlamak zordur.

It is difficult to adapt oneself to sudden changes of temperature.

Yatmaya gitmeden önce çalar saati ayarlamak zorundasın.

You've got to set the alarm clock before you go to bed.

John'un yaptığı gibi bu cihazı ayarlamak için hiç kimsenin yeterli bilgisi yok.

Nobody has enough knowledge to adjust this equipment like John did.

Ancak Pro V1’in başarılı olmasını sağlayan çukurlaşmayı ayarlamak veya yenilikleri geri almak,

But adjusting dimpling, or rolling back innovations that made the Pro V1 successful,