Translation of "Ayırma" in English

0.045 sec.

Examples of using "Ayırma" in a sentence and their english translations:

Gözlerini ödülden ayırma.

Keep your eyes on the prize.

Gözlerini ondan ayırma.

Don't take your eyes off him.

Gözünü kapıdan ayırma.

Keep an eye on the door.

Gözünü cüzdanından ayırma

Keep an eye on your wallet.

Onu Tom'dan ayırma.

Don't take that away from Tom.

Gözlerini Tom'dan ayırma.

Don't take your eyes off Tom.

Lütfen gözünü çocuğumdan ayırma.

Please keep your eye on my child.

Her zaman gözlerini yoldan ayırma.

Always keep your eyes on the road.

Tom onu parçalara ayırma kararı verdi.

Tom decided to take it apart.

- Ona göz kulak ol.
- Ondan gözünü ayırma.

Keep an eye on him.

Bu ayırma duvarını inşa etmek yasal mı?

Is it legal to build this wall of separation?

Bir pastayı eşit parçalara ayırma oldukça zordur.

Cutting a cake into equal pieces is rather difficult.

Ebeveynlerini bile bazen ikizleri birbirinden ayırma sorunu var.

Even their parents sometimes have trouble telling the twins apart.

- Çocuklara dikkat et.
- Çocuklara göz kulak ol.
- Gözünü çocuklardan ayırma.

Keep an eye on the kids.

Gözlerini Tom'dan ayırma. Diğer insanları rahatsız edecek bir şey yapmadığından emin ol.

Keep your eyes on Tom. Make sure he doesn't do anything to bother other people.