Translation of "Anladı" in English

0.016 sec.

Examples of using "Anladı" in a sentence and their english translations:

Tom anladı.

Tom understood.

Suçunun büyüklüğünü anladı.

He realized the magnitude of his crime.

Sonunda onu anladı.

He came to understand it at last.

O, kazanamayacağını anladı.

He understood he could not win.

Tom beni anladı.

Tom understood me.

Tom onu anladı.

Tom understood that.

Tom, Mary'yi anladı.

Tom understood Mary.

Bir cümle anladı.

She understood a sentence.

Tom kuralları anladı.

Tom understood the rules.

Tom yanlış anladı.

Tom misunderstood.

Tom hemen anladı.

Tom understood immediately.

Tom bunu anladı.

- Tom figured it out.
- Tom has figured it out.

Tom riskleri anladı.

Tom understood the risks.

Tom gerçeği anladı.

Tom found out the truth.

Onlar yanlış anladı.

They got it wrong.

Fadıl onu anladı.

Fadil understood that.

Beni bir tek Tom anladı, o da yanlış anladı.

Only Tom understood me, and he misunderstood me.

En sonunda hatasını anladı.

At last, he realized his error.

Tom onu tamamen anladı.

Tom understood it completely.

O, beni yanlış anladı.

He got me wrong.

Tom nihayet sorunu anladı.

Tom finally figured out the problem.

Sanırım Tom onu anladı.

- I think Tom understood that.
- I think that Tom understood that.

Marika Japonca anladı mı?

Did Marika understand Japanese?

Marika, Estonca anladı mı?

Did Marika understand Estonian?

Tom nihayet nedenini anladı.

Tom finally understood why.

Tom nihayet bunu anladı.

Tom finally understood it.

Tom bunu yanlış anladı.

Tom has it wrong.

Herkes planı anladı mı?

Does everyone get the plan?

Tom beni yanlış anladı.

- Tom misunderstood me.
- Tom got me wrong.

Tamam! Herkes anladı mı?

Okay! Does everyone understand?

O her şeyi anladı.

She did understand everything.

Tom, Mary'yi yanlış anladı.

Tom misjudged Mary.

Tom onu yanlış anladı.

Tom got it wrong.

Dan bunu iyi anladı.

Dan understood this well.

O, onun söylediğini anladı.

She got what he said.

Tom, Mary'nin şüpheciliğini anladı.

Tom understood Mary's skepticism.

Tom hemen durumu anladı.

Tom grasped the situation at once.

Tom onu anladı mı?

Did Tom understand it?

Sami çok çabuk anladı.

Sami figured that out pretty quickly.

Tom her şeyi anladı.

Tom understood everything.

Sadece birkaç öğrenci konuyu anladı.

Only a few students understood the matter.

Sadece birkaç kişi beni anladı.

Only a few people understood me.

Bütün çabalarının nafile olduğunu anladı.

- He found all his efforts of no avail.
- He found that all his efforts amounted to nothing.

O, onun hatalı olduğunu anladı.

- He saw that he was wrong.
- He saw he was wrong.

Tom, Mary'nin onu kaybettiğini anladı.

Tom saw that Mary was losing it.

Tom makinenin niçin çalışmadığını anladı.

Tom figured out why the machine wasn't working.

Onlar ne söylediğini anladı mı?

Did they understand what you were saying?

Tom anlamadı ama Mary anladı.

Tom didn't understand, but Mary did.

Tom onun hepsini yanlış anladı.

Tom got it all wrong.

Sadece birkaç öğrenci ödevi anladı.

Only a few students understood the assignment.

Tom Mary'nin nasıl hissettiğini anladı.

Tom understood how Mary felt.

Tom zaten her şeyi anladı.

Tom already understood everything.

Jetin neden düştüğünü müfettişler anladı.

Investigators understood why the jet crashed.

Dan, Linda'ya aşık olduğunu anladı.

Dan realized he was in love with Linda.

Tom neyin gerekli olduğunu anladı.

Tom understood what was needed.

Nerede yaşadığımı Tom nasıl anladı?

How did Tom find out where I live?

Tom televizyon açıkken çalışamayacağını anladı.

Tom found that he couldn't study with the TV on.

Tom Mary'nin ne söylediğini anladı.

Tom understood what Mary was saying.

Tom onu mükemmel şekilde anladı.

Tom understood that perfectly.

Fadıl, karısının onu aldattığını anladı.

Fadil figured out that his wife was cheating on him.

Fadıl onu çok iyi anladı.

Fadil understood that very well.

Tom sorunun ne olduğunu anladı.

Tom figured out what the problem was.

Tom onu muhtemelen yapamayacağını anladı.

- Tom realized he was probably not going to be able to do that.
- Tom realized that he was probably not going to be able to do that.

Tom, Mary'nin endişeli olduğunu anladı.

- Tom realized Mary was worried.
- Tom realized that Mary was worried.

O her zaman sorunlarımızı hemen anladı.

He has always understood our problems right away.

Tom Boston'a taşınmak zorunda olduğunu anladı.

Tom just found out that he has to move to Boston.

O, savurgan olmanın olumsuz sonuçlarını anladı.

He understood the negative outcomes of being wasteful.

Bir bakışta, çocuğun aç olduğunu anladı.

At a glance, he knew that the child was hungry.

Tom uyandığında Mary'nin ortadan kaybolduğunu anladı.

When Tom woke up, he found that Mary had vanished.

Ancak o zaman aldatılmış olduğunu anladı.

Only then did he realize he had been deceived.

Tom bunun ne anlama geldiğini anladı.

Tom understood what that meant.

Tom onu yanlış anladı, değil mi?

Tom got it wrong, didn't he?

Tom Mary'nin ne demek istediğini anladı.

Tom understood what Mary meant.

Tom sadece bir şeyi yanlış anladı.

Tom only got one thing wrong.

Tom ne söylediğimi açıkça yanlış anladı.

Tom clearly misunderstood what I said.

Tom Mary'nin neden öfkeli olduğunu anladı.

Tom understood why Mary was angry.

Tom ne denmek istendiğini çabucak anladı.

Tom got to the point quickly.

- Kimse anladı mı?
- Anlayan var mı?

Does anyone get it?

İnsanlar bunun devam ettiğini nasıl anladı?

How did people find out that this was going on?

Tom sadece bir çıkış olduğunu anladı.

Tom realized there was only one exit.

O, ne demek istediğimi anladı ve gülümsedi.

She took my hint and smiled.

Tom camı kıranın ben olduğumu nasıl anladı?

How did Tom find out it was me who broke the window?

Tom başının fena halde dertte olduğunu anladı.

- Tom realized he was in deep trouble.
- Tom realized that he was in deep trouble.

Tom, Mary'ye yalan söylemenin anlamsız olduğunu anladı.

Tom realized there was no point in lying to Mary.

Tom sonunda Mary'nin gerçekten kendini sevmediğini anladı.

- Tom finally realized that Mary didn't really like him.
- Tom finally realized Mary didn't really like him.

Tom sadece Mary'nin söylediklerinin ana fikrini anladı.

Tom only got the gist of what Mary was saying.

Tom onun Mary'nin babası olduğunu henüz anladı.

Tom has just found out that he's Mary's father.