Translation of "Alet" in English

Bu alet ayarlanmalı.

This instrument needs to be calibrated.

O alet sahteydi.

That tackle was fake.

Bu alet çalışmıyor.

This device doesn't work.

Penseyi alet kutusuna koy.

Put the pliers in the tool box.

Ne faydalı bir alet!

What a useful gadget!

Çekicimi alet kutusunda tutarım.

I keep my hammer in the toolbox.

Hiçbir alet gerekli değil.

No tools are necessary.

Bu alet faydalı olabilir.

This device may come in handy.

Kutuda bir sürü alet var.

There are a lot of tools in the box.

O zamanlar hiçbir alet yoktu.

There were no appliances back then.

Hırdavatçıda birçok kullanışlı alet vardır.

There are many useful appliances in the hardware store.

Tom alet kutusunu garaja taşıdı.

Tom carried the tool box into the garage.

O ne tür bir alet?

What kind of gadget is that?

Bu alet hiçbir şeye yaramaz.

This tool is good for nothing.

- Alet kutusunda bir törpün var mı?
- Alet kutusunda bir eğen var mı?

Do you have a file in the tool chest?

Alet kutunda bir levyen var mı?

Do you have a crowbar in your toolbox?

- Takım sandığını getir.
- Alet kutunu getir.

Bring your tool box.

Tom, alet sandığından bir tornavida çıkardı.

Tom took a screwdriver out of the tool chest.

Kurnaz hırsız bir alet kulübesinde saklandı.

The crafty thief hid in a tool shed.

Tom penseyi alet çantasına geri koydu.

Tom put the pliers back into the toolbox.

İnsanlar alet kullanan tek hayvanlar değil.

Humans aren't the only animals that use tools.

Alet edavat temizleyerek öğleden sonrayı geçirdik.

We spent the afternoon cleaning our gear.

Bu kullanmak için en iyi alet.

This is the best tool to use.

Elektrikle çalışmayan en sevdiğin alet hangisi?

What's your favorite non-electrical gadget?

Tom aletlerini bir alet kutusunda tutuyor.

Tom keeps his tools in a toolbox.

Bu alet insan kalbinin yerini tutar mı?

Can this gadget replace a human heart?

Tom alet kutusunu toparladı ve eve gitti.

Tom picked up his toolbox and went home.

Bana eski alet çantanı kime verdiğini söyle.

Tell me who you gave your old toolbox to.

Bu alet, dikkatsizce kullanılırsa çok tehlikeli olabilir.

This tool, if used carelessly, can be very dangerous.

Edison teksir için bir alet icat etti.

Edison invented a device for duplication.

Tom bir alet çantası almak istediğini söyledi.

- Tom said he wanted to buy a toolbox.
- Tom said that he wanted to buy a toolbox.

Tom alet çantasına uzanıp bir çekiç çıkardı.

Tom reached into his toolbox and took out a hammer.

Yürürken genelde yardımcı bir alet kullanıyor musunuz?

Do you regularly use any assistive devices for walking?

Bu alet adama aittir. Lütfen onu ona götür.

This tool belongs to the man. Please, take it to him.

Tesisatçı bizim lavaboyu tamir etmek için birçok alet kullandı.

The plumber used many tools to fix our sink.

Bagajınızda herhangi bir sıvı veya kesici alet var mı?

Are there any liquids or sharp objects in your luggage?

Tom Noel'de, oyuncak bir çekiç ve bir alet kutusu aldı.

Tom got a toy hammer and toolbox for Christmas.

Tom Mary'ye kullanmayı bitirdiğinde çekici alet çantasına geri bırakmasını söyledi.

Tom told Mary to put the hammer back into the toolbox when she was finished using it.

Tom alet çantasından demir testeresini çıkardı ve Mary'ye onu isteyip istemediğini sordu.

Tom removed the hacksaw from his toolbox and asked Mary if she wanted it.