Translation of "çalışmıyor" in English

Çalışmıyor.

- It isn't working.
- It's not working.

- Vantilatör çalışmıyor.
- Fan çalışmıyor.

The fan doesn't work.

Radyo çalışmıyor.

The radio doesn't work.

Far çalışmıyor.

The headlight doesn't work.

Körükler çalışmıyor.

The bellows are not working.

Televizyon çalışmıyor.

- The television doesn't work.
- The television isn't working.
- The telly's not working.
- The television's not working.
- The television set's not working.
- The telly isn't working.
- The television set isn't working.

O çalışmıyor.

She isn't running.

Telefonlar çalışmıyor.

The phones aren't working.

Lamba çalışmıyor.

The light doesn't work.

Öbürü çalışmıyor.

The other one doesn't work.

Araba çalışmıyor.

The car doesn't start.

Telefonum çalışmıyor.

My telephone doesn't work.

Projektör çalışmıyor.

The projector doesn't work.

Bu çalışmıyor.

- It doesn't work.
- This isn't working.
- This doesn't work.
- This isn't working out.

Saat çalışmıyor.

The watch doesn't work.

Isıtıcı çalışmıyor.

The heater doesn't work.

Isıtma çalışmıyor.

The heating doesn't work.

Farlar çalışmıyor.

The headlights don't work.

Motor çalışmıyor.

The engine won't start.

Yazıcı çalışmıyor.

- The printer doesn't work.
- The printer isn't working.

TV çalışmıyor.

The TV is broken.

Frenler çalışmıyor.

The brakes don't work.

Asansörler çalışmıyor.

The elevators aren't working.

İnternet çalışmıyor.

The internet isn't working.

Tom çalışmıyor.

Tom isn't working.

Çalışmıyor mu?

Doesn't it work?

Ne çalışmıyor?

What isn't working?

Bilgisayar çalışmıyor.

The computer doesn't work.

Klima çalışmıyor.

The air conditioner has got out of order.

Bağlantın çalışmıyor.

Your link isn't working.

Asansör çalışmıyor.

The elevator isn't working.

Klavye çalışmıyor.

The keyboard doesn't work.

Hâlâ çalışmıyor.

It still doesn't work.

Fren çalışmıyor.

The brake's not working.

Bilgisayarım çalışmıyor.

My computer isn't working.

Motor düzgün çalışmıyor.

The motor does not function properly.

Fren iyi çalışmıyor.

The brake isn't working well.

Tuvaletin sifonu çalışmıyor.

The toilet doesn't flush.

Benim arabam çalışmıyor.

My car is not running.

Bizim buzdolabı çalışmıyor.

Our refrigerator isn't working.

Banyodaki ışıklar çalışmıyor.

The lights in the bathroom aren't working.

Saatim normal çalışmıyor.

My watch is not working normally.

O hiç çalışmıyor.

That doesn't work at all.

Bu telefon çalışmıyor.

This telephone doesn't work.

Bu kulaklıklar çalışmıyor.

These headphones don't work.

Kafeteryada çalışmıyor musun?

Don't you work in the cafeteria?

Bu neden çalışmıyor?

Why isn't this working?

O niçin çalışmıyor?

Why isn't it working?

Hiçbir şey çalışmıyor.

- Nothing's working.
- Nothing is working.

O amplifikatör çalışmıyor.

That amplifier doesn't work.

Karaciğer artık çalışmıyor.

The liver is no longer functioning.

Bu hâlâ çalışmıyor.

It's still not working.

Bu da çalışmıyor.

This one's not working either.

Maalesef o çalışmıyor.

I'm afraid it won't work.

Saatim doğru çalışmıyor.

My watch isn't running right.

Bu saat çalışmıyor.

This watch doesn't work.

Senin linkin çalışmıyor.

Your link isn't working.

Tom artık çalışmıyor.

- Tom doesn't work anymore.
- Tom is no longer working.

Araba teybi çalışmıyor.

The car stereo doesn't work.

Saatim iyi çalışmıyor.

My watch isn't working well.

Cep telefonum çalışmıyor.

My cell phone doesn't work.

Motor iyi çalışmıyor.

The motor is not running well.

Hiç kimse çalışmıyor.

No one's working.

Bu daktilo çalışmıyor.

This typewriter doesn't work.

O sadece çalışmıyor.

- That won't work.
- It doesn't work.
- It wouldn't work.
- That doesn't work.
- This won't work.
- It just doesn't work.
- It just won't work.
- It won't work out.
- This isn't going to work.
- That's not going to work.
- This is not going to work.
- This can't work.
- That just wouldn't work.
- It isn't going to work.

Tom burada çalışmıyor.

Tom doesn't work here.

Onların yarısı çalışmıyor.

Half of them don't work.

Ön frenler çalışmıyor.

The front brakes don't work.

Bunlar neden çalışmıyor?

Why aren't these working?

Telefonlardan hiçbiri çalışmıyor.

None of the telephones are working.

Bilgisayarım artık çalışmıyor.

My computer doesn't work anymore.

WiFi neden çalışmıyor?

Why isn't the WiFi working?

Trafik ışığı çalışmıyor.

The traffic light doesn't work.

Bu otomat çalışmıyor.

This vending machine isn't working.

Bizim TV çalışmıyor.

Our TV is out of order.

O kulaklıklar çalışmıyor.

Those earphones don't work.

Tom bugün çalışmıyor.

- Tom is off duty today.
- Tom is off today.

Debriyaj doğru çalışmıyor.

The clutch isn't working right.

Bugün çalışmıyor musun?

Aren't you working today?

Isıtma üniteleri çalışmıyor.

The heating unit's not working.

Isıtma birimleri çalışmıyor.

The heating units aren't working.