Translation of "Faydalı" in English

Faydalı mı?

Are they beneficial?

Faydalı hissetmeliyim.

I need to feel useful.

Evet, ayrıca faydalı.

Yes, they're that, too.

Dünyaya faydalı olacaktır.

we personally find their political system.

Faydalı olabileceğini düşündüm.

- I thought it might be of some use.
- I thought that it might be of some use.

Faydalı olmak istiyorum.

I want to be useful.

Bu çok faydalı.

- It's very rewarding.
- It's very helpful.

O faydalı mıydı?

Was it of help?

Bize faydalı bilgi verdi.

He has given us useful knowledge.

Ne faydalı bir alet!

What a useful gadget!

Sana faydalı olabildiğime sevindim.

I'm glad I could be useful to you.

Bu sana faydalı olabilir.

This may be of use to you.

Bu alet faydalı olabilir.

This device may come in handy.

Bu sözlük faydalı olabilir.

This dictionary might come in handy.

Onun faydalı olduğuna eminim.

I'm sure that was helpful.

Bunu faydalı bulacağını umuyoruz.

We hope you find it useful.

- O faydalı bir bilgi parçası.
- O faydalı bir bilgi parçasıdır.

- That's a useful piece of information.
- That is a useful piece of information.
- It is useful information.
- This is useful information.

Bu durumda Tetris faydalı olabilir.

Well, here Tetris could be useful.

Yüzme, çok faydalı bir beceridir.

Swimming is a very useful skill.

Sözlük benim için çok faydalı.

The dictionary is of great use to me.

Size faydalı olan kitapları okuyun.

- Read the kind of books that are useful to you.
- Read the kind of books that teach you something.
- Read books that are worthwhile.

Çabalar her zaman faydalı olmaz.

Efforts do not always pay off.

Bu sözlük hiç faydalı değil.

- This dictionary is not useful at all.
- This dictionary isn't useful at all.

Onun faydalı olacağını düşünüyor musun?

Do you think that will be useful?

Bu kitaplardan hiçbiri faydalı değildir.

None of those books are useful.

At çok faydalı bir hayvandır.

The horse is a very useful animal.

Bu pusula gezinde faydalı olacaktır.

This compass will be useful on your trip.

O çok faydalı bir deneyimdi.

It was a very rewarding experience.

Faydalı bir şey öğrendin mi?

Did you learn anything useful?

Tom gelecekte bize faydalı olabilir.

Tom could be useful to us in the future.

Kopyala ve yapıştır çok faydalı.

Copy-and-paste is very useful.

Bu araçlar faydalı gibi görünmüyor.

These gadgets seem to be of no use.

Bu kitap sana faydalı olabilir.

This book may well be useful to you.

Bu haritayı çok faydalı bulacaksın.

You'll find this map very useful.

Faydalı şeyler icat etmeyi severim.

I like to invent useful things.

Ve topluma faydalı da olamazdım.

it wouldn't help society,

Onun tavsiyelerinden hiçbiri faydalı değildi.

None of his advice was very useful.

Bu bir gün faydalı olabilir.

This may just come in handy someday.

O faydalı bir bilgi parçasıdır.

- That's a useful piece of information.
- That is a useful piece of information.

Yaptığımın faydalı olduğunu düşünüyor musun?

Do you think what I did was helpful?

Sanırım Fransızca öğrenmek faydalı olurdu.

I think learning French would be useful.

Umarım bu dersi faydalı bulmuşsundur.

I hope you found this lesson useful.

Tom oldukça faydalı, üstelik hoşgörülü.

Tom is quite helpful, indulgent even.

- Bu yararlı bir iş.
- Bu faydalı bir eser.
- Bu faydalı bir çalışma.
- Bu yararlı bir çalışma.
- Bu faydalı bir iş.

This is a beneficial work.

Peki faydalı sonuç şansını nasıl artırırsınız?

And how do you maximize the chance of a beneficial outcome?

Hayatımda çok faydalı bir iş yapıyor,

it's doing something that's really useful in my life

Sigara içmek sağlık için faydalı değildir.

- Smoking is not good for the health.
- Smoking is not good for one's health.

Bir süt ineği faydalı bir hayvandır.

A dairy cow is a useful animal.

Yeni keşif bilime faydalı olduğunu kanıtladı.

The new discovery proved useful to science.

Sana faydalı olan kitap türünü oku.

Read the kind of books that are useful to you.

- O yararlı.
- Bu faydalı.
- Bu kullanışlı.

That's helpful.

Sana faydalı olabilecek bir şeyim var.

I have something that might be useful to you.

Bahçecilikle ilgili birkaç faydalı referansı kopyaladım.

I copied down several useful references on gardening.

Bu siteyi son derece faydalı buldum.

- I have found this website to be extremely useful.
- I've found this website to be extremely useful.

Bu kitap benim için çok faydalı.

This book was very useful to me.

Bana söyleyebileceğin bir şey faydalı olabilir.

Anything you can tell me might be helpful.

Bu kitap bizim için çok faydalı.

This book is of great use to us.

Faydalı yeteneklerin yoksa bir iş alamazsın.

You can't get a job if you don't have useful skills.

O bize biraz faydalı bilgi verdi.

She gave us some useful information.

Sizin için balık yemek faydalı mı?

Is eating fish good for you?

Tom Mary'ye biraz faydalı bilgi verdi.

Tom gave Mary some useful information.

- Aslında faydalı oldu.
- Aslında yararlı oldu.

It has actually been beneficial.

Tom bunu yapmanın faydalı olduğunu düşünüyor.

- Tom thinks doing that would be worthwhile.
- Tom thinks that doing that would be worthwhile.

Tom sonunda faydalı bir şey yaptı.

Tom has finally done something useful.

Çünkü o dil, onlar için faydalı değil.

Because the language isn't useful.

Ve bunu örneğin, size ve iklime faydalı

for instance, with plant-based delicious burgers,

Bu sürücü çok küçük ve faydalı değil.

- This screwdriver is too small to be any use.
- This driver is too small and isn't very useful.

Bu rehber kitap yolculuğunda sana faydalı olabilir.

This guidebook might be of use to you on your trip.

Bu kitap bizim için çok faydalı olacak.

This book will be very useful to us.

Almanya'da bir yıl kalman çok faydalı olmuş.

Your one year stay in Germany was very useful.

Daha faydalı olabilecek bir şey önerebilir misin?

Can you suggest something that may be more useful?

Tom'un tavsiyesi her zaman çok faydalı olmuştur.

Tom's advice has always been very helpful.

Bu konuşma kılavuzu benim için çok faydalı.

This phrasebook is very useful to me.

Bu kitabın size çok faydalı olacağına eminim.

- I am sure this book will be of great use to you.
- I'm sure this book will be of great use to you.
- I'm sure that this book will be of great use to you.

Tom Mary'ye çok miktarda faydalı Fransızca öğretti.

Tom taught Mary a lot of useful French.

Tom bunun yapılmasının faydalı olacağını düşündüğünü söyledi.

- Tom said that he thought doing that would be worthwhile.
- Tom said that he thought that doing that would be worthwhile.
- Tom said he thought that doing that would be worthwhile.

Yaşlı adam bana bir parça faydalı öğüt verdi.

The old man gave me a useful piece of advice.

Bu sözlüğün yeni başlayanlar için faydalı olduğunu düşünüyorum.

I think this dictionary is useful for beginners.

Uluslararası bir dil insanlık için en faydalı olacaktır.

An international language would be most useful for humanity.

Faydalı bir şey yapmak için bu zamanı kullanabilirim.

I could be using this time to do something useful.

"Yabancı bir ülkede İngilizce öğretmek" kitabını faydalı bulmadım.

I didn't find the book "Teaching English in a foreign country" useful.

Bu kitap muhtemelen o kadar çok faydalı olmayacak.

This book probably won't be all that useful.

Daha sonraki hayatında sana faydalı olacak kitapları okumalısın.

You should read the kind of books that will be useful to you later in life.

Tom'un faydalı bir şey yapmasını hayal edebiliyor musun?

Can you imagine Tom doing anything useful?

- Daha faydalı olmak istiyorum.
- Daha pratik olmak istiyorum.

I want to be more practical.

- Onu çok faydalı buldum.
- Onu çok ödüllendirici buldum.

I found that very rewarding.

- Tavsyesi çok faydalı oldu.
- Önerisi çok yardımcı oldu.

Her advice was very helpful.

Eve dönüp olabildiğince çok bilimsel makale okumak çok faydalı.

It's very useful to come back home and try and read as many scientific papers as possible.

Tom'a doğum günü için faydalı bir şey vermek istiyorum.

I want to give Tom something useful for his birthday.

Tom Mary'den Fransızcada bazı faydalı ifadeleri ona öğretmesini istedi.

Tom asked Mary to teach him some useful phrases in French.

- Bu sözlük hiç faydalı değil.
- Bu sözlük tamamen yararsız.

- This dictionary is not useful at all.
- This dictionary is completely useless.
- This dictionary isn't useful at all.

Bu bana tavsiye edilen gerçekten faydalı olan tek rehber.

This is the only guidebook that was recommended to me that is really useful.

Ve beyin lazeri yapmaktan daha faydalı olan bir şey göstereceğim.

and show you something more useful than making a brain lase.

- Bu kitap işine yarayabilir.
- Bu kitap senin için faydalı olabilir.

This book could be useful to you.

- Demir çok yararlı bir metaldir.
- Demir çok faydalı bir metaldir.

Iron is a very useful metal.