Translation of "Akıllısın" in English

0.004 sec.

Examples of using "Akıllısın" in a sentence and their english translations:

- Çok akıllısın.
- Sen çok akıllısın.

- You're very smart.
- You're very clever.
- You're very intelligent.
- You are very smart.
- You are very intelligent.

Sen akıllısın.

- You are sharp.
- You're bright.
- You're smart.
- You're wise.

Oldukça akıllısın.

You're pretty smart.

Çok akıllısın.

- You're very smart.
- You are very smart.

Ondan daha akıllısın.

- You are smarter than that.
- You're smarter than that.

Çok akıllısın, Tom.

You're very wise, Tom.

Sen kesinlikle akıllısın.

You certainly are smart.

- Çok akıllısın!
- Çok akıllısınız!

- You are so smart!
- You're so smart.

Sen benden daha akıllısın.

You're smarter than I am.

Bunun için çok akıllısın.

You're too smart for that.

- Sen akıllısın.
- Sen zekisin.

- You're bright.
- You're smart.

Sen bildiğinden daha akıllısın.

You're wiser than you know.

Sen Tom'dan daha akıllısın.

- You're smarter than Tom.
- You're smarter than Tom is.

Sen düşündüğünden daha akıllısın.

You're smarter than you think.

Sanırım Tom'dan daha akıllısın.

I think you're smarter than Tom.

Tom'un arkadaşlarının çoğundan daha akıllısın.

- You're brighter than most of Tom's friends.
- You're smarter than most of Tom's friends.

Sen kesinlikle Tom'dan daha akıllısın.

You're definitely smarter than Tom.

Sen düşündüğünden çok daha akıllısın.

You're a lot smarter than you think.

Sen şimdiye kadar olduğumdan daha akıllısın.

You're smarter than I ever was.

Sen benden çok daha çok akıllısın.

You're much smarter than me.

Odadaki başka birinin iki katı kadar akıllısın.

You're twice as smart as anyone else in the room.

- Zekân başına iş açabilir.
- Gereğinden fazla akıllısın.

You're too clever for your own good.

Sen çok akıllısın, Jamal. Her şeyi biliyorsun.

You're so smart, Jamal. You know everything.

Mademki sen çok akıllısın, neden onu kendin yapmıyorsun?

Since you're so smart, why don't you do it yourself?

- Tom'un çoğu arkadaşından daha zekisin.
- Tom'un arkadaşlarının çoğundan daha akıllısın.

You're smarter than most of Tom's friends.

- Sen benden çok daha zekisin.
- Sen benden çok daha akıllısın.

You're much smarter than I am.