Translation of "Ablası" in English

O, Tom'un ablası.

- She's Tom's older sister.
- She is Tom's older sister.

Onun üç ablası var.

- He has three elder sisters.
- He has three older sisters.

Interlinguanın beş ablası vardır.

Interlingua has five older sisters.

Tom'un bir ablası vardır.

Tom has an older sister.

Tom'un üç ablası vardır.

Tom has three older sisters.

Sami'nin bir ablası var.

Sami has a big sister.

O, ablası kadar güzel değil.

She is not as beautiful as her older sister.

Onun ablası geçen ay evlendi.

Her older sister got married last month.

Onun yerine ablası onlarla gitti.

Instead of her, her sister went with them.

Tom'un bir ablası olduğunu bilmiyordum.

- I didn't know that Tom had an older sister.
- I didn't know Tom had an older sister.

Mary'nin ablası kadar güzel olduğunu sanmıyorum.

- I don't think Mary is as beautiful as her older sister.
- I don't think that Mary is as beautiful as her older sister.

Onun ablası benim ağabeyimden daha yaşlıdır.

His older sister is older than my oldest brother.

- O, Tom'un kız kardeşidir.
- O, Tom'un ablası.

She's Tom's sister.

- O onun ablası gibi görünmesine rağmen, gerçekte onun annesidir.
- O, onun ablası gibi görünse de, aslında annesi.

Though she looks like his older sister, the fact is that she is his mother.

O onun ablası gibi görünmesine rağmen, gerçekte onun annesidir.

Though she looks like his older sister, the fact is that she is his mother.

Mary'nin bir ablası ve daha küçük bir erkek kardeşi var.

Mary has an older sister and a younger brother.

John'un annesi öyle genç görünüyor ki, sık sık John'un ablası olduğu sanılıyor.

John's mother looks so young that she is often mistaken as John's older sister.

Tom'un bir ablası, Mary ve iki küçük kız kardeşi var ama onların isimlerini hatırlayamıyorum.

Tom has an older sister, Mary, and two younger sisters, but I can't remember their names.

John'un annesi o kadar genç görünüyor ki o sık sık onun ablası ile karıştırılıyor.

John's mother looks so young that she is often mistaken for his elder sister.

Tom'un Mary adlı bir ablası ve iki küçük kız kardeşi var ama ben onların isimlerini hatırlamıyorum.

Tom has an older sister, Mary, and two younger sisters, but I don't remember their names.