Translation of "Ağrıya" in English

Ağrıya katlanmalısın.

You must endure the pain.

Ağrıya aldırmamanı istiyorum.

I want you to ignore the pain.

Ağrıya katlanabilir misin?

Can you stand the pain?

Artık ağrıya alışkınım.

I'm used to the pain now.

Tom artık ağrıya dayanamadı.

He could no longer stand the pain.

O, ağrıya cesurca katlandı.

She bore the pain bravely.

Bu tür ağrıya katlanamıyorum.

I can't bear this kind of pain.

Tom ağrıya tahammül etti.

Tom endured the pain.

Artık bu ağrıya katlanamam.

- I can't take this pain any longer.
- I can't take this pain anymore.

Ağrıya alışkın olduğumu düşünüyorum.

I think I'm used to the pain.

- Acıya katlandım.
- Ağrıya dayandım.

I endured the pain.

Ağrıya genellikle ne sebep olur.

What usually causes the pain?

Tom ağrıya daha fazla dayanamadı.

Tom couldn't stand the pain any longer.

Bu ağrıya daha fazla katlanamıyorum.

I cannot put up with this pain any more.

Kötü dişler genellikle ağrıya neden olur.

Bad teeth often cause pain.

Bacağındaki ağrıya rağmen o, okula gitti.

She went to school in spite of the pain in her leg.

- Tom ağrıya dayanamadı.
- Tom acıya dayanamıyordu.

Tom couldn't stand the pain.

Ağrıya daha fazla dayanamayınca hastaneye gitti.

When he couldn't bear the pain any longer, he went to the hospital.

O, sağ bacağındaki ağrıya rağmen okula gitti.

She went to school in spite of the pain in her right leg.

Bu örümceğin ısırması şiddetli ağrıya sebep olur.

The bite of this spider causes intense pain.

Sağ kolundaki bir ağrıya rağmen okulu ziyaret etti.

She visited the school, despite a pain in her right arm.

Tom artık ağrıya tahammül edemediği zaman, hastaneye gitti.

When Tom couldn't bear the pain any longer, he went to the hospital.

Tom ağrıkesicileri sadece artık ağrıya dayanamadığı zaman alır.

Tom only takes painkillers when he just can't stand the pain any longer.

Nihayet hastaneye gidene kadar birkaç hafta ağrıya katlandı.

He put up with the pain for a couple of weeks before finally going to the hospital.

- Bu acıya katlanamıyorum.
- Bu acıya dayanamıyorum.
- Bu ağrıya dayanamıyorum.

I can't stand this pain.

Sonunda hastaneye gitmeden önce, Tom ağrıya birkaç hafta dayandı.

Tom put up with the pain for a couple of weeks before finally going to the hospital.