Translation of "Ağrısı" in English

0.043 sec.

Examples of using "Ağrısı" in a sentence and their english translations:

Ağrısı var.

She's in pain.

- Mide ağrısı geçti.
- Karın ağrısı geçti.

The stomach ache has gone away.

Baş ağrısı çekiyor.

He is suffering from a headache.

Ne baş ağrısı!

What a headache!

Hepimizin karın ağrısı var.

We all have stomachaches.

O diş ağrısı çekiyor.

- He is suffering from a toothache.
- He is suffering from toothache.

Tom ağrısı olmadığını söyledi.

- Tom said he wasn't in pain.
- Tom said that he wasn't in pain.

Tom diş ağrısı çekiyor.

Tom is suffering from a toothache.

Çok sırt ağrısı çekiyorum.

I've been having a lot of back pain.

Tom'un biraz ağrısı var.

Tom is in quite a bit of pain.

Tom'un sırt ağrısı var.

Tom has a backache.

Başımın ağrısı geçmeye başlıyor.

My headache is beginning to go away.

- Karın ağrısı sık karşılaşılan bir sorundur.
- Karın ağrısı yaygın bir sorundur.

Abdominal pain is a common problem.

- Oğlumun dişi ağrıyor.
- Oğlum diş ağrısı çekiyor.
- Oğlumun diş ağrısı var.

My son has a toothache.

Bileşik kırığın ağrısı neredeyse katlanılmazdı.

- The pain from the compound fracture was almost intolerable.
- The pain of the compound fracture was almost unbearable.

Aniden göğüs ağrısı ile vuruldu.

- He was seized with sudden chest pains.
- He was suddenly struck with chest pain.

O karın ağrısı beni terletti.

That stomachache made me sweat.

Bir baş ağrısı ile uyandım.

I woke up with a headache.

Onun bir mide ağrısı vardı.

She had a stomach ache.

Bu sadece bir baş ağrısı.

It's just a headache.

Tom şiddetli karın ağrısı çekiyor.

Tom is suffering from severe abdominal pain.

Diş ağrısı onun yüzünü şişirdi.

The toothache made his face swell up.

Tom'un hala baş ağrısı var.

Tom still has headaches.

Tom baş ağrısı ile uyandı.

Tom woke up with a headache.

Tom'un ağrısı olduğunu nasıl söyleyebilirsin?

How could you tell Tom was in pain?

Berbat bir baş ağrısı çekiyorum.

I'm suffering from a bad headache.

Kötü bir baş ağrısı çekiyordu.

He was suffering from a bad headache.

Kızının bir mide ağrısı var.

Her daughter has a stomachache.

Tom'un bir diş ağrısı var.

Tom has a toothache.

Tom'un omuzunda bir ağrısı var.

Tom has a pain in the shoulder.

Sami'nin berbat karın ağrısı vardı.

Sami had terrible abdominal pain.

Bir baş ağrısı ile rahat hissedemezsin.

You can't feel at ease with a headache.

Onun yan tarafında bir ağrısı var.

- He has pains in his side.
- He has a pain in his side.

Tom sık sık baş ağrısı çeker.

Tom often suffers from headaches.

Tom berbat bir baş ağrısı var.

Tom has a pounding headache.

Tom'un şiddetli bir baş ağrısı var.

Tom has a severe headache.

Artık göğüs ağrısı ile başa çıkamıyorum.

I am no longer able to handle the chest pain.

Baş ağrısı için iki aspirin al.

Take two aspirins for your headache.

Uyanır uyanmaz, baş ağrısı yeniden geldi

As soon as I woke up, the headache returned.

Onun artık daha fazla ağrısı yok.

She has no more pain.

Tom'un kötü bir baş ağrısı vardı.

Tom had a bad headache.

Annem sık sık baş ağrısı çeker.

My mother often suffers from headaches.

Tom'un berbat bir baş ağrısı vardı.

Tom had a hideous hangover.

Çok ağrısı olan bir hastam var.

I have a patient who's in a lot of pain.

Sırt ağrısı ile yıllardır sorun yaşıyor.

She's been having trouble with back pain for years.

Tom kötü bir baş ağrısı çekiyor.

Tom is suffering from a bad headache.

O gürültü bana baş ağrısı veriyor.

That noise is giving me a headache.

Birçok sırt ağrısı kendiliğinden iyi olur.

Most back pain gets better on its own.

Kulak ağrısı dışında kendimi iyi hissediyorum.

I'm feeling OK except for the earache.

O sık sık diş ağrısı çekti.

He often suffered from toothaches.

Tom'un konuşamayacak kadar çok ağrısı vardı.

Tom was in too much pain to speak.

O çocuk tam bir baş ağrısı.

That child is a headache.

Mary'nin sırt ağrısı ona işkence yapıyordu.

Mary's back pain was torturing her.

Tom bütün gün baş ağrısı çekiyor.

Tom has been suffering from a headache all day.

Tom'un kötü bir karın ağrısı vardı.

Tom had a bad stomachache.

Benim boğaz ağrısı ve ateşim var.

I have a sore throat and a fever.

Herhangi bir göğüs ağrısı yaşıyor musunuz?

Are you having any chest pain?

Önemli bir sırt ağrısı ile uğraşıyorum.

I've been dealing with major back pain.

Tom bir mide ağrısı olduğunu söylüyor.

Tom says he has a stomachache.

Günlerdir Mary'nin bir baş ağrısı var.

For days, Mary has had a headache.

- Kolumdaki ağrı şiddetlendi.
- Kolumun ağrısı kötüleşti.

The pain in my arm has gotten worse.

Bu aralar göğüs ağrısı yaşadınız mı?

Have you had chest pain recently?

Hastalığın ilk belirtileri ateş ve boğaz ağrısı.

The initial symptoms of the disease are fever and sore throat.

O uzun süredir kötü baş ağrısı çekiyor.

She has suffered from bad headaches for a long time.

Mide ağrısı için bir şeyiniz var mı?

Do you have anything for a stomach ache?

Baş ağrısı için bir şeyin var mı?

Do you have anything for a headache?

Diş ağrısı, yaşadığım en kötü acılardan biridir.

Toothache is one of the worst pains I've been through.

Tom baş ağrısı şikayetiyle işten erken ayrıldı.

Tom left work early, complaining of a headache.

Bu müzik bana bir baş ağrısı veriyor.

This music is giving me a headache.

O, kötü bir baş ağrısı yaşadığını söyledi.

He said he was suffering from a bad headache.

Yüksek sesli matkap, kocasına baş ağrısı verdi.

The loud drill gave her husband a headache.

Tom'un sağ elinde keskin bir ağrısı vardı.

Tom had a sharp pain in his right hand.

Bu sabah bir baş ağrısı ile uyandım.

I woke up with a headache this morning.

Bu ilacı alırsan, mide ağrısı iyileşmiş olacak.

If you take this medicine, the stomach ache will be healed.

- Tom'un boğazı ağrıyor.
- Tom'un boğaz ağrısı var.

Tom's got a sore throat.

Zaman zaman can sıkıcı baş ağrısı çekti.

At times, he suffered from a painful headache.

Bir diş ağrısı beni uykumdan mahrum etti.

A toothache deprived me of sleep.

Tom, korkunç bir baş ağrısı ile uyandı.

Tom woke up with a terrible headache.

Tom'un bir baş ağrısı var gibi görünüyor.

Tom appears to have a headache.

Tom'un üç gün boyunca diş ağrısı oldu.

Tom has had a toothache for three days.

- Tom bana ağrısı acısı olmadığını söyledi.
- Tom bana ağrısı olmadığını söyledi.
- Tom bana ağrı çekmediğini söyledi.

- Tom told me he wasn't in pain.
- Tom told me that he wasn't in pain.

O sık sık bir diş ağrısı olduğundan yakınır.

He often complains that he has a toothache.

İyi çiğneyemiyor çünkü şu anda diş ağrısı var.

He can't chew well, because he has a toothache now.

Senin boğaz ağrısı ve ateşin var. Dışarı çıkma.

You have a sore throat and fever. Don't go out.

Tom'un da, gerçekten kötü bir baş ağrısı var.

Tom's got a real bad headache, too.

- Başın ağrıyor mu?
- Sende baş ağrısı var mı?

- Do you have a headache?
- Have you got a headache?

Ağrı burada, değil mi? O bir mide ağrısı.

The pain is here, right? That's a stomach ache.

Tom şiddetli baş ağrısı ve baş dönmesi yaşıyor.

Tom has been experiencing severe headaches and dizziness.

Tom'un dün gece kötü bir baş ağrısı vardı.

Tom had a bad headache last night.

Bütün bu mesele bana bir baş ağrısı veriyor.

This whole affair is giving me a headache.

Aspirin baş ağrısı için hızlı bir rahatlama sağlayabilir.

Aspirin can provide quick relief for a headache.

Ağrısı olan tek kişi sen olduğunu mu düşünüyorsun?

- Do you think you're the only one in pain?
- Do you think that you're the only one in pain?

Başım ağrıyor. Hiç baş ağrısı hapın var mı?

My head hurts. Have you got any headache pills?