Translation of "Ağlama" in English

0.005 sec.

Examples of using "Ağlama" in a sentence and their english translations:

Ağlama.

Don't cry.

Ağlama!

- Don't cry.
- Don't cry!

Sakın ağlama!

Don't you dare cry!

Ağlama, Tom.

Don't cry, Tom.

Lütfen ağlama.

Please don't cry.

Ağlama yankılandı.

The cry echoed.

O, "ağlama." dedi.

"Don't cry," she said.

Ağlama. Seni seviyorum.

Don't cry. I love you.

Lütfen yine ağlama.

- Please stop crying.
- Please don't cry again.

Lütfen artık ağlama.

Please don't cry any more.

Artık yeter, ağlama!

That's enough. Don't cry!

Ne yaparsan yap, ağlama.

Whatever you do, don't cry.

Bir çocuk gibi ağlama!

Don't cry like a child!

Orada! orada! çocuk, ağlama!

There, there, child, don't cry.

- Ağlama. Yanlış bir şey yok.
- Ağlama. Kötü bir şey yok.

Don't cry. There's nothing wrong.

Ağlama. Kötü bir şey yok.

Don't cry. There's nothing wrong.

Ağlama. Artık büyük bir çocuksun.

Don't cry. You're a big boy now.

Ağlama. Her şey iyi olacak.

Don't cry. Everything will be OK.

Ağlama. Ben de ağlamaya başlayacağım.

Don't cry. I'll start crying too.

Ağlama. Her şey yoluna girecek.

Don't cry. Everything's going to be OK.

Ağlama. Ağlamak hiçbir şeyi çözmez.

Don't cry. Crying doesn't solve anything.

Tom Mary'nin ağlama nedenini bilmiyordu.

Tom didn't know the reason why Mary was crying.

Ağlama çünkü bitti. Gülümse çünkü oldu.

Don't cry because it's over. Smile because it happened.

Arkadan gelen ağlama ve çığlık seslerini duyabiliyordum.

as teargas bombs exploded in the streets.

- Yaralanmadan önce ağlama.
- Dereyi görmeden paçayı sıvama.

Don't cry before you're hurt.

Sevdiğin birinin kaybına çok uzun süre ağlama.

Don't mourn over the loss of your loved one too long.

Bu ne Tom? Birinin ağlama sesi gibi.

What is that, Tom? It sounds like someone crying.

Ağlama evlat. Ben sadece bir süre için gidiyorum.

Do not weep, child. I am only going away for a little while.

Ağlama, zira iyi zamanlar gitti. Onun yerine onlar hâlâ devam ediyorken gülümse.

Don't cry / For the good times gone. / Smile instead / While they're still going on.