Translation of "Açgözlü" in English

Açgözlü davranmayalım.

Let's not get greedy here.

Tom açgözlü.

- Tom's greedy.
- Tom is greedy.

Açgözlü değilim.

I'm not greedy.

Açgözlü olmayın.

Don't be greedy.

Açgözlü olma.

Don't get greedy.

Açgözlü değildir.

She's not greedy.

O bir açgözlü.

She is a glutton.

Tom açgözlü değil.

Tom isn't greedy.

Tom oldukça açgözlü.

Tom is quite greedy.

Şimdi açgözlü olmayalım.

Now let's not be greedy.

Tom çok açgözlü.

Tom is very greedy.

Tom gerçekten açgözlü.

Tom is really greedy.

Tom kesinlikle açgözlü.

Tom certainly is greedy.

Tom bir açgözlü.

Tom is a glutton.

Tom açgözlü değildi.

Tom wasn't greedy.

Açgözlü Wall Street bankacıları,

and greedy Wall Street bankers

Bu zengin adam açgözlü.

This rich man is greedy.

O, açgözlü ve acımasız.

He's greedy and ruthless.

Tom açgözlü, değil mi?

Tom is greedy, isn't he?

Tom son derece açgözlü.

- Tom is extremely greedy.
- Tom is very greedy.

Tom asla açgözlü değildi.

Tom never was greedy.

Doyumsuz bir şekilde açgözlü.

Insatiably greedy.

O, aptal ve açgözlü.

She's stupid and greedy.

O açgözlü ve aptal.

He's greedy and stupid.

Tom açgözlü bir adamdı.

Tom was a greedy man.

Tom'un açgözlü olduğunu düşünüyorum.

- I think Tom is greedy.
- I think that Tom is greedy.

O kadar açgözlü olmayın.

Don't be so greedy.

Tom açgözlü bir aptal.

Tom is a greedy fool.

Tom açgözlü bir adamdır.

Tom is a greedy man.

Tom, bu kadar açgözlü olmamalıdır.

Tom shouldn't be so greedy.

Tom oldukça açgözlü, değil mi?

Tom is quite greedy, isn't he?

Tom çok açgözlü, değil mi?

Tom is very greedy, isn't he?

O açgözlü ellerinle parama dokunma.

Don't put your greedy hands on my money.

Neden insanlar bu kadar açgözlü?

Why are people so greedy?

Tom açgözlü bir adam değildi.

Tom wasn't a greedy man.

Tom açgözlü bir adam değil.

Tom isn't a greedy man.

Tom, Mary kadar açgözlü görünmüyordu.

Tom didn't seem to be as greedy as Mary.

Tom gerçekten açgözlü, değil mi?

Tom is really greedy, isn't he?

Açgözlü küçük çocuk tüm yemeği yedi.

The greedy little child ate all the food.

Tom açgözlü değildir ama Mary açgözlüdür.

Tom isn't greedy, but Mary is.

Tom, Mary'nin göründüğü kadar açgözlü görünmüyordu.

Tom didn't seem to be as greedy as Mary seemed to be.

Tom, Mary'nin göründüğü kadar açgözlü görünmez.

Tom doesn't seem to be as greedy as Mary seems to be.

Bir denizyıldızı. Bu akşamın en açgözlü ziyaretçilerinden.

A starfish. One of tonight's most voracious visitors.

Shylock açgözlü, üstüne üstlük çok da pintidir.

Shylock is greedy, and what is worse, very stingy.

Bu açgözlü piçlerin bizimkileri almalarına izin veremeyiz.

We can't let these greedy bastards take what is ours.

Tom'un hâlâ açgözlü olup olmadığını merak ediyorum.

I wonder if Tom is still greedy.

Açgözlü insanlar her zaman daha fazla şey ister.

Greedy people always want more stuff.

Bir cimri tedbirli olduğu için değil fakat açgözlü olduğu için para biriktirir.

A miser hoards money not because he is prudent but because he is greedy.