Translation of "Şikayet" in English

- Şikayet etmemeliyiz.
- Biz şikayet etmemeliyiz.

We shouldn't complain.

Şikayet reddedildi.

The complaint was dismissed.

Şikayet etmemeliydik.

We shouldn't have complained.

Şikayet edemiyoruz.

We can't complain.

Şikayet etmemelisin.

You shouldn't complain.

Şikayet etmeyelim.

Let's not complain.

Şikayet etmemeliyiz.

We must not complain.

Şikayet etmiyordum.

I wasn't complaining.

Ben şikayet etmiyorum.

I'm not complaining.

Şikayet etmeyi kes.

Quit complaining.

Artık şikayet etmeyeceğim.

I'm not going to complain anymore.

Şikayet etme, açıklama!

Don't complain, don't explain.

Müşteriler şikayet etmediler.

Customers haven't complained.

Neden şikayet ediyorsun?

Why are you complaining?

Biz şikayet etmiyoruz.

We aren't complaining.

Biz şikayet etmedik.

- We didn't complain.
- We weren't complaining.

Şikayet soruşturma altında.

The complaint is under investigation.

Yöneticiye şikayet ettim.

I complained to the manager.

Ben şikayet etmeyeceğim.

I'm not going to complain.

Şikayet ettin mi?

Are you done complaining?

Tom şikayet etmedi.

Tom wouldn't complain.

Kim şikayet etti?

Who complained?

Seni şikayet edeceğim.

I'm going to report you.

Sizi şikayet edeceğim.

I'm going to report you.

Tom şikayet etti.

- Tom complained.
- Tom has complained.

Kim şikayet ediyor?

- Who's complaining?
- Who is complaining?

Hiçbir şikayet bildirilmedi.

No complaints have been reported.

Hiçbir şikayet duymadım.

- I've heard no complaints.
- I haven't heard any complaints.

Şikayet etme, Jamal.

Don't complain, Jamal.

Ben şikayet etmedim.

- I wasn't complaining.
- I didn't complain.

Tom şikayet edecek.

Tom is going to complain.

Hiç şikayet etmedim ama.

But I never complained.

Ne cüretle şikayet ediyor?

How dare he complain?

Çocuk başağrısından şikayet etti.

The boy complained of a headache.

O hep şikayet eder.

He complains all the time.

Tom yöneticiye şikayet ediyor.

Tom is complaining to the manager.

Ben müdüre şikayet ediyorum.

I am complaining to the principal.

Biz hep şikayet ediyoruz.

We're always complaining.

Ne hakkında şikayet ediyorsunuz?

What are you complaining about?

Şikayet etmeyi durdurabilir misin?

Can you stop with the complaining?

Tom sürekli şikayet ediyor.

- Tom is constantly complaining.
- Tom complains all the time.
- Tom complains constantly.
- Tom constantly complains.

Şikayet etmeni dinlemek istemiyorum.

I don't want to listen to you complain.

Tom asla şikayet etmedi.

Tom never complained.

Neyden şikayet ettiğini bilmiyorum.

I don't know what you're complaining about.

Hiç şikayet duymak istemiyorum.

I don't want to hear any complaints.

Artık şikayet etmek istemiyorum.

I don't want any more complaining.

Şikayet etmek işe yaramayacak.

It won't do any good to complain.

Savaşçılar asla şikayet etmez!

Warriors never complain!

Tom nadiren şikayet eder.

Tom rarely complains.

Hayat standartlarından şikayet etme.

Don't quarrel with your bread and butter.

Herkes kardan şikayet ediyor.

Everyone's been complaining about the snow.

Tom fazla şikayet etmiyor.

Tom doesn't complain about much.

Onlar neden şikayet ediyorlar?

Why are they complaining?

Ben hiç şikayet etmedim.

I didn't complain at all.

Tom çok şikayet eder.

Tom complains a lot.

Tom hep şikayet ediyor.

Tom complains all the time.

Çok fala şikayet alıyorum.

I'm getting a lot of complaints.

Biz hiç şikayet etmedik.

We didn't complain at all.

Biz bir şikayet aldık.

We've had a complaint.

O bir şikayet mi?

Is that a complaint?

Neden hâlâ şikayet ediyorsun?

Why are you still complaining?

Hiç kimse şikayet etmedi.

- Nobody complained.
- No one complained.

Şikayet etmek istiyor musun?

Do you wish to complain?

Müşterilerim asla şikayet etmez.

My customers never complain.

Çok fazla şikayet ediyorsun.

You complain too much.

Üzgünüm, çok şikayet ettim.

Sorry, I complained a lot.

Tom'dan hiçbir şikayet duymadım.

I've heard no complaints from Tom.

Keşke şikayet etmeyi bıraksan.

I wish you'd stop complaining.

Ben gerçekten şikayet edemiyorum.

I can't really complain.

Ben çok şikayet ederdim.

I used to complain a lot.

Kız, şikayet etmeden geldi.

The girl came without complaint.

Hey, şikayet etmekten vazgeç.

- Hey, quit complaining.
- Hey, stop complaining.

Şikayet etmedin, değil mi?

You didn't complain, did you?

Şikayet etme. Gitmek zorundasın.

Don't complain. You have to go.

Komşular şikayet etti mi?

Have the neighbors complained?

Onun hakkında şikayet edemem.

I can't complain about that.

Herhangi bir şikayet duymadım.

- I've heard no complaints.
- I haven't heard any complaints.

Şikayet eden birimiz olmadı.

We haven't had one person complain.

Beni şikayet etmekle suçlamayın.

Don't blame me for complaining.

Ben nadiren şikayet ederim.

I rarely complain.

Neredeyse hiç şikayet etmem.

I hardly ever complain.

Hiçbir şeyi şikayet etmiyorsun.

You hardly ever complain about anything.

Şikayet ettiğini duymaktan bıkıyorum.

I'm getting sick of hearing you complain.

Neredeyse hiç şikayet etmiyorsun.

You hardly ever complain.

Tom bundan şikayet etmedi.

Tom hasn't complained about that yet.

Hiçbir şeyden şikayet etmedim.

I didn't complain about anything.

Tom soğuktan şikayet etti.

Tom complained about the cold.

Tom işinden şikayet etti.

Tom complained about his job.

Tom henüz şikayet etmedi.

Tom hasn't complained yet.

Tom şikayet edeceğini söyledi.

- Tom said he'd complain.
- Tom said that he'd complain.

Ben asla şikayet etmedim.

I never complained.

Hiç kimse şikayet etmiyor.

No one complains.

Başka kimse şikayet etmedi.

- No one else has complained.
- Nobody else has complained.

Seni polise şikayet edeceğim.

I will complain to the police about you.

Hiçbir şeyden şikayet etmedi.

He didn't complain about anything.